maide suresi

entry22 galeri video3
    4.
  1. 31. nihayet allah, ona kardeşinin ölmüş cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. "yazıklar olsun bana! şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten aciz miyim ben?" dedi. artık pişmanlık duyanlardan olmuştu.
    32. bundan dolayı israiloğullarına (kitapta) şunu yazdık: "kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.
    33. allah'a ve resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. ahirette de onlara büyük bir azap vardır.
    34. ancak onları ele geçirmenizden önce tövbe edenler bunun dışındadırlar. artık allah'ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.
    35. ey iman edenler! allah'a karşı gelmekten sakının, ona yaklaşmaya vesile arayın ve onun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.
    36. şüphesiz yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. onlara elem dolu bir azap vardır.
    37. ateşten çıkmak isterler ama ondan çıkabilecek değillerdir. onlara sürekli bir azap vardır.
    38. yaptıklarına bir karşılık ve allah'tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
    39. her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, allah onun tövbesini kabul eder. şüphesiz allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
    40. bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı allah'a aittir. o dilediğine azap eder, dilediğini de bağışlar. allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
    41. ey peygamber! kalpten inanmadıkları halde ağızlarıyla "inandık" diyenler (münafıklar) ile yahudilerden küfürde yarışanlar seni üzmesin. onlar, (yahudiler) yalan uydurmak için (seni) dinlerler, sana gelmeyen bir topluluk hesabına dinlerler. kelimelerin (ifade içindeki) yerlerini bildikten sonra yerlerini değiştirir ve şöyle derler: "eğer size şu hüküm verilirse onu tutun. o verilmezse sakının." allah kimin azaba uğramasını istemişse artık sen onun için asla allah'a karşı hiçbir şey yapamazsın. onlar, allah'ın kalplerini temizlemeyi istemediği kimselerdir.onlara dünyada bir rüsvaylık, ahirette ise yine onlara büyük bir azap vardır.
    42. onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. eğer sana gelirlerse ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. onlardan yüz çevirecek olursan sana asla hiçbir zarar veremezler. eğer hükmedecek olursan aralarında adaletle hükmet. çünkü allah, âdil davrananları sever.
    43. yanlarında içinde allah'ın hükmü bulunan tevrat varken nasıl oluyor da seni hakem yapıyorlar, sonra bunun ardından verdiğin hükümden yüz çeviriyorlar? işte onlar (kendi kitaplarına da, sana da) inanmış değillerdir.
    44. şüphesiz tevrat'ı biz indirdik. içinde bir hidayet, bir nur vardır. (allah'a) teslim olmuş nebiler onunla yahudilere hüküm verirlerdi. kendilerini rabb'e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. çünkü bunlar allah'ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. onlar tevrat'ın hak olduğuna da şahit idiler. şu halde siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.
    45. onda (tevrat'ta) üzerlerine şunu da yazdık: cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. yaralar da kısasa tabidir. kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.
    46. o peygamberlerin izleri üzere meryemoğlu isa'yı, önündeki tevrat'ı doğrulayıcı olarak gönderdik. ona, içerisinde hidayet ve nur bulunan, önündeki tevrat'ı doğrulayan, allah'a karşı gelmekten sakınanlar için doğru yola iletici ve bir öğüt olarak incil'i verdik.
    47. incil ehli allah'ın onda indirdiği ile hükmetsin. allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir.
    48. (ey muhammed!) sana da o kitab'ı (kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. artık allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp ta onların arzularına uyma. sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. eğer allah dileseydi elbette sizi tek bir ümmet yapardı. fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. öyle ise iyiliklerde yarışın. hepinizin dönüşü allah'adır. o zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.
    49. aralarında, allah'ın indirdiği ile hükmet. onların arzularına uyma ve allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından (kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. insanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.
    50. onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü allah'ınkinden daha güzeldir?
    51. ey inananlar! yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. şüphesiz allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.
    52. işte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, "başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. ama allah yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.
    53. (o zaman) iman edenler derler ki: "sizinle beraber olduklarına dair var güçleriyle allah'a yemin edenler şunlar mı?" bunların çabaları boşa çıkmıştır. böylece ziyan edenler olmuşlardır.
    54. ey iman edenler! sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, allah onları sever, onlar da allah'ı severler. onlar mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve onurludurlar. allah yolunda cihad ederler. (bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. işte bu, allah'ın bir lütfudur. onu dilediğine verir. allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.
    55. sizin dostunuz ancak allah'tır, resûlüdür ve allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir.
    56. kim allah'ı, onun peygamberini ve inananları dost edinirse bilsin ki şüphesiz allah taraftarları galiplerin ta kendileridir.
    57. ey iman edenler! sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kafirleri dost edinmeyin. eğer mü'minler iseniz allah'a karşı gelmekten sakının.
    58. siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.
    59. de ki: "ey kitap ehli! sadece allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilmiş olan (ilahi kitap)lara inandığımızdan ve çoğunuzun da fasıklar olmasından ötürü bizden hoşlanmıyorsunuz."
    60. de ki: "allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? onlar, allah'ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. işte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır."
    61. (yanınıza) küfürle girip yine (yanınızdan) küfürle çıktıkları halde size geldiklerinde "inandık" dediler. allah onların saklamakta oldukları şeyi daha iyi bilir.
    62. onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. yapmakta oldukları şey ne kötüdür!
    63. bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! yapmakta oldukları şey ne kötüdür!
    64. bir de yahudiler, "allah'ın eli bağlıdır" dediler. söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! hayır, onun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. andolsun, sana rabbinden indirilen (kur'an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa allah onu söndürmüştür. onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. allah bozguncuları sevmez.
    65. eğer kitap ehli iman etseler ve allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, muhakkak onların kötülüklerini örterdik ve onları naim cennetlerine koyardık.
    kaynak: http://www.kuran.gen.tr
    2 ...