Çünkü kar yağıyordu belki sevgiliden ayrıldığımız gün, ya da karlıydı hava babamızı toprağa verirken, karlı bir günde vazgeçtik artık çocuk olmaktan, büyüdüğümüzü hissettik. kar, bize eldivenlerimizi takıp, yollarda hiç ayak basılmamış yerleri arayıp orada ilk ayak izini oluşturma sevinci vermiyor artık. kar bize hüzün veriyor, belki sevinç verecek ama...istemiyoruz. o meşhur şarkılar geliyor aklımıza, hani kar yağarken yazılmış ve yazın bile dinlesek içimizi donduran şarkılar. o bile kesmiyor, tam da hüzün aradığımız şey, niye şarkı söyleyip keyfe gelelim ki şimdi..belki bizden ümidini kesmemiş, gelmemizi bekleyenler var uzun zamandır aramadığımız, kar belki onun saçları, belki az sonra çalışmayacak endişesiyle kontağını çevireceğimiz bir arabamız var, çalışacak aslında ama hüzün lazım şimdi, çalışsa bile üzeri karla kaplı, ellerimiz donacak, ne hüzünlü. belki çocuğumuz var karda oynamak isteyen ama ateşi otuzdokuz derece. kimbilir belki o var, şimdi n'apıyor diye düşündüğümüz. belki de yalnızız, yapayalnızız, yalpalayan yalnızlarız, düşen her kartanesiyle.