iktidarın başındaki zat-ı muhteremin "biz geldiğimizde 1,5 milyon aile kömür yardımı alıyordu, biz geldik 8 milyon kişiye çıkardık" demesideki çelişkiye takanların ülkemdeki demokrasi çeşidine yaptığı nitelemedir.
milletin kömür ihtiyacı vardır doğrudur ancak türkiye'de 17 milyon aile varken, bunun yaklaşık %47'sine -yine söylüyoruym oy oranıyla alakası sadece tesadüftür- kömür veriyorsan yani ülkenin %47'si devlet yardımına muhtaçsa, nasıl bir refahtır o zaman ülkemdeki, biz "neden kömür veriliyor, verilmesin" demiyoruz ki dick -alm. kalın- kafalı kardeşim? bu sayının 8 milyon olması tuhaf değil mi? 2 tane evi, arabası, çift maaşı olan komşuma yapılan 30 torbalık kömür yardımının izahatı nedir ki?
ha ülkemin çift şeritli yola ihtiyacı vardır ancak 6 ay içerisinde köstebek yuvasına dönüp, yeniden ihaleler verilerek onarılan türünden değil. ihale şartnamesinde 15 cm kalınlığında yazılmasına rağmen nasıl bir kontrolden geçiyorsa, 8 cm kalınlığında atılan asfalt sayesinde milyonlarca lirayı cukkasına indiren -8 cm kalınlığında yapıp, 15 cm kalınlığında para alırsanız düşünün kilometrelerce yolda nasıl bir "yolsuzluk" ortaya çıkıyor, yoldan yolsuzluk yapmak böyle olur gençler- müteahhitlerin yaptığı yola ihtiyacı yok ülkemin insanının.
oturduğu yerden, düşünmeden, ortadaki çelişkileri keşfedemeyecek kadar araştırma yapmayanların ilginç şekilde sarıldıkları demokrasidir.
kömür dağıtım işlemi 2007 yılında temmuz ortasına bile kalmadan bitirilip, şimdi nasıl oluyor da hala sürdürülmekte?
bir de az sıfırlı paranın türk ekonomisine maliyeti nedir? o maliyete okul yapılsaydı, yol yapılsaydı, hastane yapılsaydı olmaz mıydı? şeklen "itibar" gösterisi yapmak için milyarlarca dolar maliyet ülkem için fazla lüks değil mi?