ortadoğu din geleneği tamamen sümerden gelir, ortadogu kökenli semavi dinlerde gecen ;adem ile havva'nin hikayesi, nuh tufani, habil ve kabil'in hikayesi, hz isa'nin hayat hikayesinin nerdeyse aynisinin anlatilmis olmasi, hz davut'un tasvirindeki bir kralin yasamis olmasi, lanetli meyve, cennet ve cehennem kavramlari, tanrilarin yardimcilarinin oldugu anlayisi, yilan ve agac sembolleri, kurtarici fikri, vs. hepsini sümer metinlerinde geçer.
islamiyetin bu konudaki savunmasi gercekten kusursuz. "biz onceki her kavme zaten peygamber yollamistik" diyor. bu aslina bakinca, rastgele bir onerme. yani basi olmayan bir onkabul. guzel tarafi, her durumda kendi kendine kanit olabilmesi.
yani burada semavi dinlerle sumer'in arasindaki baglantilari yazdikca, denilecek ki "e tabii benzesecekler, iki topluma da ayni kaynaktan peygamberler gelmis". dinler arasindaki bazen cok temel olabilen farkliliklar isaret edildiginde de "e tabii farkli olacak, onlarinki zamanla bozulmus, o yuzden islamiyet var". iki zit durum uzerinden de kendi kendini onaylayabilen bir onkabul bu, yani teoride dahi aksi ispat edilemez, hatta ispati birak destekleyici kanit bile olamaz. zira tum kanitlar o on kabulu destekliyor.