sosyal medya faktörü ile bir şekilde mahkemelik olmuş tiptir. konuyu açayım biraz ; eğer o görüntüler sosyal medyaya ve akabinde normal medyaya düşmüş olmayaydı en fazla karakola giderler ifade verir ve o günün akşamında hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ederdi. komşusu da gördüğü şiddet ile kalırdı.
memleket öyle bir halde ki tecavüz eden onun bunun bilmem neleri "adli kontrol şartı" ile serbest bırakılıyor. tecavüze uğrayan intihar falan ederde olay sosyal medyaya düşer ve tepki büyük olursa bir zahmet tecavüzcüyü içeri alıyorlar. aynısı gasp, darp, hırsızlık ve hatta cinayet suçlarında da geçerli. sonra bizim gibi insanlar kalkıp dışarıda veya böyle sözlüklerde isyan edince yalakalık kanına işlemiş bazı tipler kalkıp "hökümet ne yapsın yaeaeaeaea" diye savunmaya geçiyorlar. ulan yargının bu hale gelmesi kimin eseri ? birileri sürekli yargı organlarını bırkaladıkça yargıda da hak, adalet, kanundan önce "onun adamı aman ellemeyelim buna yakın aman dokanmayalım sürerler doğuya, emekli ederler aman buna büyük ceza vermeyelim başımız ağrımasın" şeklinde ilerlemeye başladı işler. ancak toplumsal infial olursa ve malum kişilerde bunu fırsata çevirmeye çalışırsa yargı mensuplarını biraz itekleyip iş yaptırıyorlar.
tecavüz gibi dünyanın en aşağılık suçunu işleyen ve "bir yerlere" yakın olduğundan "adli kontrol şartı" ile salınan tiplerle aynı sokaklarda yürüyoruz aynı havayı soluyoruz. bu halil sezai olayında bu kadar infial oluşmasa emin ol ki mübaşir suratı görmeden olay halı altına süpürülürdü.
