Ne güzel tanımlamış ! Keşke bir kapıyı çarpıp gitmek olsa ayrılık, gitmemek halen güven veren bir kelime olarak kalsa..
" Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından
kalkıp ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
'Bulmacanın beş harfli bir yemek sorusuna'
yanıt aramanla halkalanmış,
'Aşkın şarabının ağzını açtım,
yar yüzünden içti murt bende kaldı'
Türküsü tenimde düğümlenirken,
odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların
fotoğraflarını kenara itip,
'Bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı?'
Dediğinde varacağı yere varmıştı çoktan."