ve aynı zamanda içeriğine göre değişen önerme. içinde demir olmayan beton, yıkılmaya, kırılmaya mahkumdur.
13 mart 1992 erzincan'da olan depremde erzincan'da ikamet ediyorduk, deprem merkezine oldukça yakın bir yerdeydi evimiz, tek katlı olduğundan hasar almadı. komşumuzun da kafeste beslediği kuşları vardı, adam depremden sonra evden apar topar kaçarken kafesi de almış yanına, aklına ilk o gelmiş kurtarılacaklar içinde. o zaman düşünmüştüm, insanların evleri de kafesler gibi demirden örülü olsa, hiçbir sarsıntı onu yıkamaz diye fikirler üretiyordum. çok katlı olmayan, demirden kafesle örülmüş, ısı yalıtımı yapılmış konutlar hayal etmiştim.
aslında demiri doğru eklenmiş beton da aynı şey.
bizdeki sorun, betondaki demirin eksik olmasına neden olan, kalplerdeki vicdanın eksik olmasıdır. kâr elde etme uğruna, kalitesiz konut üretilmesi, "amaan ben parama bakarım, deprem olursa içinde kalacak olanlar düşünsün" gibi şerefsizce fikirleri olan insanlar olmasıdır. ve bu insanları cezalandıracak bir mekanizma olmaması, denetimlerin düzgün yapıldığı bir sistemin olmamasıdır.