yaşama derdiniz varsa, geçim sıkıntınız varsa, emekli maaşımla nasıl geçinirim diye kaygılarınız varsa oturup “düşünmek nedir” diye düşünmek lükstür de ondan.
Bir de ülkemizde felsefe çok paradoksal bir konumda. Hem yerin dibine sokulur hem de gereksiz yüceltilir. felsefe yapmacılar bir tarafta, her şey felsefeyle öğrenilirciler diğer tarafta... Bu hususta felsefe bilmek ancak konuşulan ortamlarda birkaç laf edebilmek için kullanılan bir bilme etkinliğinden öteye gidemiyor.