gecenin 1'inde geldi bir saatlik mesafeden.
normalde o saatte noluyor saçmalama derim de, kısmet mi şans mı bilmiyorum kabul ettim. hiç gitmediğim, gidene "ne buluyorsunuz orda?" dediğim bir kafede oturduk; onda kahve bende kuşburnu. bir şeyler vızıldadım o dinledi, utangaç tabii pek konuşmadı. genelde dinleyip alışmaya çalışırım insanlara, dilim çözüldü yanında. tanıştıktan günler sonra elde ettiğim rahatlığa ne hikmetse zorlanmadan sahip oldum.
yüzü yavaş yavaş aydınlanır ya bir insanın? onu gördüm o gün.
sonra "ehh git beh!" diye herkesi kovuşturan ben yanımdan gitmesin diye icat çıkarıp durdum. gitti yine de.
geri geldi tekrar, şansa bak? kendi istedi hem de.
şimdi mesafe 10 saat ama o aydınlık surat hep aklımda.
kirpiğini sevdiğimin oğlanı.