d1
Tanrı dek Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağan[ı]; Savım: kangım Türk Bilge —-nda al—-tı sir, Dokuz Oğuz, yeğ Ediz Kerekü’lü beğleri, bodunu, —- Türk Tanrı[sı]—-
d2
üzerine kağan oturdum, oturduğumda öleceğini sakınan Türk beğleri, bodunu, öğirip sevinip tongtamış gözü yukarı gördü, bödge öz’üm oturup bunca ağır töreyi dört bolungdaki —-: [düzen] etdim. Üstte Kök Tanrı, altta yağız yer kılındığında ikisi arasında kişi oğlu kılınmış,
d3
kişi oğlunun da üzerine eçüm, apam Bumın Kağan, istemi Kağan oturmuş. Oturup da Türk bodunun ilini, töresini tutu vermiş, [düzen] edi vermiş. Dört bolung hep yağı imiş. sü süleyip dört bolungdaki bodunu hep almış, hep baz kılmış. Başlıyı yükündürmüş dizliyi çöktürmüş. ileri Kadırkan Yış’a değin, geri
d4
Demirkapı’ya değin kondurmuş. ikisi arasında idi uksuz Gök Türk anca oturur imiş. Bilge kağan imiş. Alp kağan imiş. Buyruğu yime bilge imiş erinç, alp imiş erinç, beğleri yime bodunu yime düz imiş. Onu[n] için ili anca tutmuş erinç. ili tutup töre [düzen] etmiş. Özü anca Kergek olmuş.