türkiyede medya ve akademi önemli ölçüde sol tarafından yönetilir..
türk solcularının hedefinde türkiye cumhuriyeti, kemalizm, milliyetçilik ve askeriye vardır.. solcular askere seçilmiş siyasetçileri indirdiği için çok kızarlar, ama 1960ların sonlarından 1981e kadarki süreçte kendi işledikleri cinayetlerden ve dünyadaki sosyalist rejimlerin insan katliamlarından asla bahsetmezler..
medya ve akademiye hakim olan türk solu, hem kürt terörüyle hem de dincilerle işbirliği yaptı.. sola göre esas hedef "tece faşizmi"ydi. türk askeri ve milliyetçileri o kadar kötüydü ki onlara karşı herkesle işbirliği yapılabilirdi..
1990larda medyaya hakim olan sola göre türkiye faili mechullerin kol gezdiği bir faşizm cehennemiydi.. insanlar faili mechullerde yokediliyor, düşünenler lince uğruyordu.. tabi "insan" deyince kastedilen pkk ve diğer suç örgütlerinin teröristleri ve yardakçılarıydı.. aynı solcu dansözler karakol baskınlarında 30'ar 40'ar şehit edilen askerlerimizden, keleşlerle beyni parçalanan öğretmenlerimizden tek kelimeyle bahsetmiyordu..
sosyalistlerin çığlıklarına göre türkiye'ye faşizm hakimdi. ama bu tipler her kanalda çıkıp türk ordusuna nefret kusabiliyor ve sol propaganda yapabiliyordu.. nasıl bir faşizmse artık..
ve en nihayetinde sosyalistler imam hatipli cahil bir köylünün iktidara gelişine destek verdiler.. cumhuriyet, taraf, radikal gibi gazetelerden bol bol "seçilmiş irade" vurgusu yaptılar.
rte askeri, ergenekon balyoz suçlamalarıyla hapiste çürütürken taraf ve radikal gazetesi sevinç çığlıkları attı.. 12 eylül'ün intikamını aldık diye şıkır şıkır oynadılar..
vee, bugünlere geldik.. türkiye dünya basın özgürlüğünde 150 küsurlu sıralara geriledi. kimi solcu enteller hapiste, kimisi kaçtı. çoğunun da gıkı çıkmıyor, çünkü çıkamıyor.. çünkü pkk fetö destekçiliğinden içeri tıkılacaklarını biliyorlar..
90'lı yıllardaki "askeri faşizme" savaş açmıştı bu ekip.. şimdi acaba geldiğimiz noktadan memnunlar mı?
