yaran fıkralar

entry4972 galeri video11 ses1
    4913.
  1. beyaz misyoner afrika'nın dış dünyayla tanışmamış bir kabilesine gitmiş. yıllar yılları kovalamış, kendini kabileye kabul ettirmiş, aileden biri gibi olmuş, hatta içlerinden din değiştirenler bile olmaya başlamış. her şey yolunda giderken bir sabah şefin adamları paldır küldür misyonerin kulübesine dalmışlar, yaka paça misyoneri şefin huzuruna çıkarmışlar.

    - aman şefim, ne güzel geçinip gidiyorduk, ne oldu şimdi, ben size ne kötülük yaptım?
    + sus lan sus daha hala konuşuyor, bak marifetine..

    derken kucağında yeni doğmuş beyaz bir bebek tutan zenci kızı göstermiş şef. misyoner saatlerce dil dökmüş. kah yalvarmış, kah mendel'den girip watson'dan çıkıp kalıtımın yasalarını anlatmış, yavaş yavaş şefi tava da getirmiş.

    - ... ya şefim, işte böyle, görüyorsun bak modern genetik bilimi göstermiştir ki zenci anne babadan beyaz bebek, beyaz anne babadan zenci bebek pekala doğabilir.

    şef kafayı bir sağa çevirmiş düşünmüş, bir sola çevirmiş düşünmüş.

    + hadi lan ordan, iyice keriz yerine koydun. alın götürün şunu kazığa geçirip gebertin.

    şefin adamlar misyoneri yaka paça tekrar aralarına almışlar. o sırada misyonerin gözü kabilenin ağılına takılmış.

    - şeeeef, şeeeeffffff! yalvarırım dinle bak. bak sizin koyunlara hepsi beyaz ama içlerinde bir tane kara. bak görüyor musun. demek ki beyaz anne babadan pekala zenci bebek oluyormuş. hadi ne olur bırak beni de tatlıya bağlayalım şu işi.

    şefin suratı iyice ciddileşmiş. adamlarına bir eli işareti yapmış misyoneri bırakmışlar. bir göz işareti yapmış, hepsi 10 adım uzaklaşmışlar. şef misyonerin yanına gelmiş, kolunu omuzuna atmış, sesini alçaltıp:

    + bir gençlik hatasıdır yaptık işte olur böyle şeyler! bundan sonra ne sen aç bu konuyu, ne ben!!!
    2 ...