okumadım ama 1 ay kaldım, datça göt kadar yer. orada herhangi bir hikayenin yaşanma şansı olduğunu sanmıyorum. 1 ay boyunca yaşadığım tek hikaye; oturduğum kafede ercan taner olup olmadığından emin olamadığım bir adamla denk gelmem. yüzü ercan taner'e benzeyen adamın kollarının boydan boya dövme olması yüzünden "yok herhalde ercan taner değildir" şeklinde bu fikri aklımdan silmem. daha sonra internette adamın tüm fotoğraflarını taradım ve uzun kollu giymediği tek bir fotoğraf bile bulamadım. geçenlerde de datça'nın müdavimi olduğunu yazmışlardı bir yerlerde. demek ki oymuş. vay be, ercana bak diyorsun. dövmeler güzeldi.