Batı Anadolu Zeybekler Tarihi'nin en büyük isimlerinden biri olan Çakırcalı Mehmet Efe, takip müfrezeleri ile girdiği çatışma sonucu 17 Kasım 1911 tarihinde, Aydın-Nazilli Karıncalıdağ’da öldürülmüştü. Çetesindeki zeybekler, tanınmaması için Çakırcalı’nın önce başını sonra da -üzerindeki et benlerinin biliniyor olması nedeniyle- ellerini kesmişler, ardından da aşırı kıllı olduğu için göğüs derisini yüzmüşlerdi. Bu kanlı ameliyatın bitiminde de gecenin karanlığından faydalanarak, kesik uzuvlarla birlikte kaçmışlardı.
Ertesi gün havanın aydınlanmasıyla birlikte parçalanmış bedene ulaşan zaptiyeler, Çakırcalı’nın öldürüldüğünü kumandanlarına bildirmişlerdi. Ancak, Çakırcalı’nın kurnazlığı malum olduğundan, bunun bir aldatmaca olma ihtimali nedeniyle resmi açıklama hemen yapılmamıştı. 19 Kasım günü Nazilli’ye ulaşan Vali Nazım Paşa, emin olmak adına cesedi teşhis ettirmeye karar vermişti. Arpaz, Hamidiye, Nazilli ve birkaç yerde Çakırcalı’yı tanıyan insanların yanı sıra çetenin dağa kaldırdığı son kişi olan Arpazlı Osman Bey’in oğlu Mehmet’i, Çakırcalı’nın karısı Iraz’ı ve Efe’yi yakından tanıyan takip kolcusu Bayındırlı Mülazım Mehmet Efendi’yi getirterek ölü bedeni inceletmişti. Şahısların tamamının müspet cevaplar vermesinin ardından da Çakırcalı’nın ölümü resmi olarak duyurmuştu. Kesik uzuvlar aranmaya devam etmiş ancak Nazilli’den av köpekleri getirtilmesine rağmen başarıya ulaşılamamıştı.
Neticede Çakırcalı Mehmet Efe, henüz hayattayken gıyabında aldığı teşhir cezası gereği, fotoğrafta da görüldüğü üzere Nazilli Hükümet Konağı’nın kapısında, bacağından asılarak ibret-i âlem için halka teşhir edilmişti.