gelin ve damat yeni evlenmişler, evlerinde ilk gecelerini geçirmek için gidiyorlardı.
evliliklerinin ilk gününde kapıya gelen kim olursa olsun kapıyı açmayacaklarına dair birbirlerine söz verdiler.
derken kapı çalındı.
damadın anne ve babası gelmişti. damat kapıyı açmak için hamle yaptı, gelinle göz göze geldiler ve kapıyı kimseye açmayacaklarına dair verdikleri söz aklına geldi.
damat kapıyı açmadı.
günlerine devam ettiler.
aradan birkaç saat geçti.
kapı bir kez daha çalındı.
bu sefer gelenler gelinin anne ve babasıydı.
kız kapıya koştururken damat onu uyardı; "kapıyı kimseye açmayacağız biliyorsun değil mi?"
gelin cevap verdi; "kapıdaki annem ve babam, ben bunu onlara yapamam..."
ve gelin anne ve babasına kapıyı açtı, buyur etti...
aradan yıllar geçti.
o gelin ve damadın 3 erkek çocuğu olmuştu, 4. çocuk dünyaya geldi.
adam sevinçten havalara uçuyordu.
hastaneyi yıkıyordu sevinçten adeta. balonlar, konfetiler, kutlamalar da cabası...
kadın kocasının neden böyle davrandığına akıl erdirememişti, ona sordu;
"sana sağlıklı 3 çocuk verdim, onlar doğduğunda neden bu kadar sevinmedin de, bu çocuğumuz doğunca çıldırdın?"
adam yanıtladı; "çünkü karıcığım diğer 3 çocuğumuz oğlandı, ama bu sefer kız doğurdun, artık bana da kapıyı açacak bir çocuğum var..."
hikaye bu tabi.
ama kız çocuğunun ne demek olduğunu anlayabilmeniz için bir kız babası olmanız gerekir.
ne mutlu ki bana ben de bir kız babasıyım. oğlum da var tabi, ama yıllardır o da bu duruma alıştı.
allah her ikisine de uzun ömürler versin, beni onlarsız bırakmasın.
ama benim kapıyı çaldığımda açacak bir kızım var...