hiç kimse hiçbir şey vaat etmez kendi kalbin kadar,
ruh takar beyninin boynuna bir zincir,
bağlanır tüm akıl ve fikir,
yersiz ve zamansız bir yağmurda aniden ıslanmak gibi,
sırılsıklam bir aptala dönüşmek an meselesidir.
avcunda fırtınaların körüklediği bir ateş
ve kulaklarında dinmez uğultularla,
kendi zindanlarında dinlediğin karanlık hikayeler
ışıklı umutlar taşır nedense,
başı yok, sonu meçhul bir bilinmezdir ömrün.
teninde bir akreptir zaman,
usulca akarak, koynunda kıvrılan,
zehiri kızıl gözlerinde bir yılan,
ya koparacaksın kafasını dişlerinle,
ya dişleri geçecek soluk tenine,
işte gerçeğin, işte hayalin,
doğrul yerinden ve kalk,
gerçek bir aynada yanan gözlerine bak
'denemek' dediğin şeyin deneğisin sen
var mı bir acı, üzerinde denenmeyen?
sanma başkasıdır bu haline sebep
yok ki, senin kadar seni sevmeyen...