bir insanın hayatında yapacağı en doğru şey olabilir. hatta düğün yapmak yasaklanmalı, o düğüne harcanan paranın bir gecede yitip gitmesi yerine ev, araba ya da beyaz eşya almakla değerlendirilebileceği hakkında halk eğitilmeli ve bu anlayış zihinlerinin en karanlık odalarına kadar nüfus ettirilmeli.
düğün dediğiniz nane özetle "biz sevişiyoruz, bu da cümle aleme resmi ve gayri resmi ilanımızdır" demektir. ki yarın öbür gün bir erkek ve kadını yan yana gördüklerinde "oha bunlar nasıl böyle samimi olur? hiç ar namus kalmamış canım!" gibi muhabbetler dönmesin. düğün denen bok tarihte nasıl bir amaca hizmet ederdi bilmiyorum ama bizim ülkemizde amacı kesinlikle bu.
ulan geri zekalı, aldığın maaş 3 bin lirayı geçmiyor, hadi sen bir taraflarını yırt ya da yıllarca okuyup 5-6 bin lira alacak duruma gel, düğün, eşya ve hatta ev almak için tonla borca gireceksin ve nerden baksan 5 yıl borç ödeyeceksin. o da bittiğinde en az borç kadar masraflı olan çocuklar dünyaya gelecek, hayatın boktan bir şekilde şu kapitalizm çukurunda zayi olacak.
bunun yerine aile arasında ufak bir şey yapsan, yine birilerini davet etsen de hiç olmazsa bile 5-10 altın alıp kenara çekilsen, yapacağın masraflar için ayırdığın 60-70 bin lirayı da eşyana, eşine ve kendine bol keseden doyasıya harcasan, evlendikten sonra da borçsuz bir şekilde hayatını idame ettirsen güzel olmaz mı?
ama yok, sen o düğünü yapacaksın enayi kardeşim. her ne kadar tarzına uymasa da "eh adet böyle, napalım" edasıyla kabul edeceksin bir şeyleri sanki boğazına bıçak dayamışlar gibi. belki hayatın boyunca yüzünü dahi görmediğin 3 kat olmuş teyzelerin pistte zıplamalarıyla oluşan terli kilotlu çorap kokusu salonu kaplarken ve o teyzelerin sümüklü veletleri salonda koştururken sen, belki de hayatının en stresli gününü yaşayacaksın. oynamak istemeyeceksin, oynatacaklar. damat gel diyecekler nereye götürürlerse götürsünler her çağıranın peşinden gideceksin tasmalı bir köpek gibi o gece.
işte o gece ölseydim de burada olmasaydım diyeceksin. bu cümleyi kurmadım ya da buna benzer bir duyguya kapılmadım diyen de sürüye katılmışlığın verdiği rahatlığa boyun eğen bir puşttur.