ermeni yurttaşlarımızı zerrece tedirgin etmeyen savaştır. istanbulun en eski semtlerinden bir tanesinde doğdum büyüdüm ve yaşıyorum. sur içi olarak adlandırılan bölgede sahilde. istanbulun en eski en köklü ermeni ve rum vatandaşları ile bir aradayız. 30 senelik arkadaşlarım var aralarında. emin olun hiçbirisinde en ufak bir endişe yok. bir çoğu bizim kadar türktür. haklı ile haksızı ayırt edebilecek kadar zeki insanlar çoğunluğu. sırf ülkenin adı ermenistan diye yaptıkları zulümleri meşru görmüyor çoğunluğu. dolayısı ile herhangi bir endişeleri yok geçmişte cehalet ile karışık yaşananlar ( 6-7 eylül 1955 olayları ) tekrar yaşanır şeklinde.
azerbaycan bizim soydaşımızdır. tüm dünyadaki türkler arasında bizimle aynı boydan gelen belki tek türk milletidir. bir ağacın dalındaki 2 elma gibi kısacası. ve davasında sonuna kadar haklıdır. ermenistan işi çirkefliğe vurmasa zaten kendisi de kabul edecek düştüğü yanlışları. ama emperyalist güçlerin kucağına oturan her devlet gibi doğru ile yanlışı ayırt etmekten acizler. tıpkı zamanında ve günümüzde tekrardan yunanistanın düştüğü durumdalar. ilerleyen yıllarda belki onlarda anlayacak yaptıkları şeylerin insanlık suçu olduğunu..
