Asla unutamam. Anısını yaşatırım. Hatıralarını yaşatırım. Çocuklarının zihninde onu yaşatırım. Ona ait herşeyi yaşatırım. Evet ölenle ölünmüyor ama ölenle yaşayabiliriz. Eşin arkanda bırakman gereken şey değil, kalbinde yaşatman gereken şeydir.
Aklıma peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem), Aişe (radiyallahu anh) ile arasında geçen bir diyalog geldi.
Âişe -radıyallahu anhâ- "Sanki dünyada Hatice'den başka kadın yok... ihtiyarlıktan ağzının dişleri dökülmüş ve bir zamanlar ölüp gitmiş Kureyşli bir kocakarının nesini anıp duruyorsun? Allah sana onun yerine daha hayırlısını verdi," dedim. (Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr, 20)
Allah Resûlü bunun üzerine:
"Hayır, Allah Teâlâ bana ondan daha hayırlısını vermedi. Halk bana inanmazken o inandı. Herkes bana yalancı derken o doğru söylediğimi kabul etti. Kimse bana bir şey vermezken o beni malıyla destekledi ve Cenâb-ı Hak bana ondan çocuklar ihsân etti." (ibn-i Hanbel, VI, 118)
Bunun üzerine Hz. Aişe, "Bir daha Hatîce hakkında kötü söz söylemeyeceğim.” dedi. (Buhârî, Menâkıbu'l-Ensâr, 20; Nikâh, 108; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe, 73, 78)
Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem), bu ifadeleri eşine karşı ne kadar sevgi dolu, vefalı ve saygılı olduğunu göstermektedir.
Hatta Aişe (radiyallahu anha):
“Ben, Hatice’yi kıskandığım kadar hiçbir kimseyi kıskanmamışımdır.” demiştir. (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 20; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 74-76)