islam Dininde "imanın Şartlarından" altıncısıdır, "Kaderin, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak"
Yani müslümanlar der ki ; "benim başıma ne gelecekse ben doğmadan önce Allah yazmış. Ben bunu değiştiremem."
Yine müslümanlar der ki ; "Biz bu dünyaya imtihan olmak için geldik. Allah bizi imtihan ediyor. Sınavı geçenler cennete, geçemeyenler cehenneme gidecek."
Saçmalığı gayet net ve rahat olarak gördünüz sanırım.
inandığın Allah'ının senin bu dünyadaki rotanı çizdiğine yani kadere inanıyorsan o zaman sınavdan nasıl bahsedersin. Sonuç baştan belli. Sen daha doğmadan Allah cennete mi, cehenneme mi gideceğini görüyor. Bu durumda Allah'ın seni sınava soktuğuna inanmak saçmalıktan başka birşey değil mi?
Yok gerçekten sınava girdiğine inanıyorsan o zaman kader neyin nesi ? Eğer sınavdaysan Allah'In senin rotanı çizmemiş, başına gelecekleri önceden yazmamış ve görmemiş olması gerekir.
Ancak müslüman hem kadere hem de sınavda olduğuna inanıyor. Kader ve sınavın ikisinin birarada olmasının saçmalık olduğunun, birbiri ile çeliştiğinin farkında bile değil.
Çünkü çocukluktan beri beyni bu doğmatik, ilkel insan uydurmaları ile doldurulmuş. Bu çelişki ve saçmalıkları tartışmaya açması, sorgulaması da cehennemde yanma korkusu empoze edilerek, uyanıp gerçekleri görmesi engellenmiş. Beyni tutsak edilmiş.
Beyni bu şekilde tutsak edilen insanlarla dolu ülkelerin gelişip, ilerlemesi ise imkansızdır.