yaran fıkralar

entry4972 galeri video11 ses1
    4908.
  1. zamanın birinde çok zengin ve yaşlı bir adam, çok sevdiği karısını kaybetmiş. bunun üzerine yemeden içmeden kesilen adam hastalanmış ve ölüm döşeğindeyken kendisine bakması için bir hemşire tutmuş. hemşire o kadar güzel, ilgili ve şefkatliymiş ki, bizim zengin bu genç kıza aşık olmuş ve yeniden hayata tutunarak hızla iyileşmeye başlamış.

    iyileştikten sonra ilk işi güzel hemşireyle evlenmek olmuş. bizim zengin güzel eşini her konuda mutlu edebiliyormuş. yatlar istese yatlar, katlar istese katlar alıyormuş. ancak arada ki yaş farkından dolayı hemşireyi yatakta mutlu edemiyormuş. naparız ne ederiz derken, dönemin ünlü papazına gidip aman dilemişler. papaz çifte, zenci bir köle tutmalarını ve onlar birlikte olurken, kölenin havlu sallaması gerektiğini bunun sorunlarını çözeceğini söylemiş. akşamına hemen bu fikri uygulamışlar ancak, hemşire yine mutsuz, fikir işe yaramamış. duruma oldukça kızan yaşlı adam ertesi gün tekrar papazın kapısını çalmış. fikrin işe yaramadığını, eşinin mutsuzluğunun devam ettiğini söylemiş. papaz biraz düşündükten sonra, adama köleyle yer değiştirmesini, köle ve eşi birlikte olurken havlu sallamasını söylemiş.

    hemen akşamına bu fikri denemişler, zenci ve kadın birlikte olurken bizim zengin ihtiyar havlu sallamış. orgazm üstüne orgazm yaşayan kadın artık yorgunluktan birlikte olamayacak hale gelince, bizim zengin ihtiyar yüzünde bir gururla zenci köleye dönüp, elindeki havluyu sertçe silkeledikten sonra, "gördün mü koçum, havlu böyle sallanır!!!" demiş.
    5 ...