Uzun bir suredir hayatimin anlamiydi o. Yesil gozleri, dogal sari saclari ve dogal gulumsemesi... ayrica uzun boyuyla olga benim aradigim kadindi. Sevgisiz kalmis kadinlari sevmem. Olga 33 yasindaydi ve duldu. Kocasini elim bir trafik kazasinda kaybetmisti. Bir gun yuzunde anlamsiz bir gulumseme yakaladim olga min. Nedenini sormak cesaretini gosterdigimde. Tanrinin onunla konusmus gibi oldugunu soyluyordu. Emin degildi olga tanrinin varligindan ama icinde bir ses olduguna inanirdi. Hristiyanliga ve ateizme ayni olcude gonul vermis nietzsche yi ve isa yi ayni duzeyde sevebilmisti. Benim aklim ermez boyle seylere. Ben duz bir insanim ama guzel olani severim. Dini inanclarinin vecibelerine dikkat etmeyen bir musluman olarak gorurum kendimi. Olga hayatima girdiginden beri kitap okumaya gayret ediyorum aslinda. Kitaplardan cabucak sıkılır ve pratik hayata odaklanirim. Basimdan beni hayatin icinden cekip cikaracak buyuk olaylar gecmedi. Kendimi delilige vurmadim. Siradan bir insandim iste. Siradan bir insan nasil davranirsa oyle davraniyordum. Gerci etrafimda saygi duyulan bir insandim. Olga gibi bir deliyi hayatima aldigim gunler icerisinde kisa zamanda tum sayginligim ucup gitti. Yine de hayatimin anlami olga ve onun cennetteki kocasindan bize emanet kalan kizimizdi.
Yasmir sekiz yasindaydi. Kendisiyle iki yildir tanisiyorum. Oldukca siradisi bir ozelligi var ve ben onunla hep gurur duyacagim. Hayir sevgili okur olaganustu muzik yeteneginden ya da hayal gucunun sonsuzlugundan bahsetmeyecegim. O yasina gore oldukca olgundu. Ve bazen olga dan yasli gorundugu anlar olurdu. Kuskusuz bunlar benim zavalli bozuk gozlerime oyle gorunuyor olabilirdi....