the umbrella academy

entry20 galeri
    17.
  1. ikinci sezonu da birinci sezon gibi saçma sapan bir yere bağlanarak bitti. kısaca bahsedip spoiler'lı kısma geçeceğim.

    ellen page'i gerçekten hiç sevmiyorum. x-men'deki oyunculuğunu da sevmemiştim buradaki mal mal gezen kız tiplemesinden özellikle nefret ettim. kristen steward'a fazla yüklenmişiz resmen.
    dizide genel bir sıkıntı var ki ana olaydan kopup kopup sürekli başka şeylere yöneliniyor. o yüzden bölüm sayısı yetmiyor ana hikayeye derinlemesine girmeye. herkes çok parça parça, sanki aynı anda 7 kişinin hikayesini izliyor gibiyiz. o yüzden bu kadar güzel bir konunun harcandığını düşünüyorum. ilk sezonda aşılamayan bazı problemler bu sezon da aşılamıyor ne yazık ki.

    --spoiler--
    ilk sezonda aşılamayan bazı problemler bu sezon da aşılamıyor derken genel olarak karakter gelişimlerinden bahsediyorum. klaus ilk sezonda uyuşturucu ve alkol bağımlısı, hayatı şakaya vurmuş biriyken bakıyoruz, ikinci sezonda dave muhabbeti dışında hala aynı kişi. (ama vanya'ya yardım etmek için ilk onun gitmesi kalbimi ısıttı.) luther ilk sezonda nasıl bir malsa hala aynı, allison da bir o kadar denyo ne yalan söyleyeyim. diego ise dizide de sık sık konusu geçtiği gibi süper kahraman kompleksine kapılmış biri. saçma sapan yalandan bir aşk hikayesi düzdüler ona da, ki hiç duygu geçmedi bana.
    bir de netflix check-list'ini tamamlamak için şarkılı katliam sahnesi koymayı ihmal etmemişler. ilk sezon beş'in güçlerini görebilmemiz için donut'çıda geçen efsane sahne çok yerinde olmasına rağmen ikinci sezonda biraz eh işte dedirtmedi değil.
    gereksiz karakterler de fazlaydı bence. eşcinsel ilişki olsun diye çiftlikte geçen hikayeyi yazmışlar. aynı durum bambaşka bir yerde ve bambaşka şartlarda geçebilirdi illa evliliğinden mutsuz bir ev hanımına ihtiyaç yoktu bence. yine netflix check-list'ine geri dönüyoruz belli ki.
    hargreeves ne mal adam gerçekten düşündükçe sinirlendim sezon boyunca. sonunda ise bir uzaylı çıkması fazla şaşırtmadı beni. ama birinci sezondan beri aşırı dar kafalı birisi olduğunu düşünüyorum. yani kendi doğruları var adamın ve bunların dışına zerrece çıkamıyor veya çıkmak istemiyor. uzaylı olması hiçbir şey değiştirmedi gözümde çünkü zaten uzaylı gibi bir tipti.
    dizide sevdiğim tek bir karakter varsa o da beş'tir. yaşlı hali değil tabii ki lol. büyümüş de küçülmüş tavırları, Aidan Gallagher'ın oyunculuğu... 2003'lü olması dışında bir sorun yok swh. ayrıca en derin karakterlerden biri olduğunu düşünüyorum çünkü bir amacı olan tek kişi o. diğerleri bot gibi dolanıyor sürekli kıt akıllarıyla kafalarına göre işler yapmaya kalkışıp sıçıp batırıyorlar aq. of sinirlendim yine.
    neyse daha fazla uzatmak istemiyorum ama yarabbelalemin onlar nasıl saçlar. sanırsın 1960'larda berber yok kuaför yok aq. diego'nun saçı ayrı içimi sıktı zaten antalya sıcağında kavruluyorum. klaus'un kulağını çekip yavrum bir toka tak be diyesim geldi. allison'a bir şey diyemiyorum kahküller içimi baysa da, dönemin modası oymuş yani ne yapalım. amma velakin en nefret ettiğim insan evladı, bütün dizide en uyuz olduğum tip aha da şu karı: https://galeri.uludagsozluk.com/r/2075786/+ vay ben senin tipini sikeyim ya. ne boş bir karaktersin ne çirkin karısın. dış görünüş mış görünüş, politik doğruculuk bilmemne ya ben senin suratına sı...m afedersiniz. tiksindim kadından, kadınlardan tiksindim. allah belanı versin. neyse bu kadardı. iyi günler.
    --spoiler--
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük