Hâlâ hatırladıkça hadi adam maldı ben de mi maldım diyorum kendi kendime. (Bu arada evet ben malın tekiyim.) Neyse Olay şöyle:
kedimi daha sahipleneli 2 gün olmuş, o günün akşamında kedim camdan aşağı düştü. Ama gözümün önünde düştü, yani olayın aşırı farkındayım. Tabi şoka girdim, beynim noluyor guzum be alarmları veriyor.. hemen saniyesinde cama çıktım, etraf zifiri karanlık, kedim ise aşağıdan kendisini yırtarcasına miyavlıyor. Ben iyice panik oldum kedinin sesini duyup kendisini göremeyince. Sonra o anda "ablam noldu?" Diye birinin bana seslendiğini duydum, bir baktım karşı komşum kambur amca ağzında sigarasıyla bana bakıyor. Kendisini hiç de sevmem ki zaten mahallenin sapığı olarak da adı çıkmış. Neyse ben de o an nasıl bir malsam amca, kedimi gördün mü aşağı düştü sanırım? Dedim. Tabi o an beynim: nasıl 'sanırım' gerizekalı kedi gözünün önünde düştü hem de aşağıda ciyaklıyor hayvan, kafana senin gerzek, ve tonlarca küfür halinde. Neyse bunu geçtim asıl mal olan amca.. diyor ki: yok ablam yan bina beyaz bi poşet attı aşağı.. (ne poşeti amca ya hadi onu geçtim hayvan bir tarafını yırtıyor zaten o an) tabi aslından da mal olan ben: nereye, hani ne renkti.. diyerekten amcayla sohbet etmeye başladık. Yok şuraya attı yok beyazdı yok ben gördümdü yok kötü komşuluktu derken.. ben bir anda olayın şokunu atlatıp amcaya bir şey demeden hemen aşağı inmeye koyuldum tabi..
Buradan sesleniyorum, senin kıyak kafana tüküreyim kambur amcam ya, ayrıca abla da sensin mk. Neyse bu kadardı Hoççakalın.
(Kediye hiçbir şey olmadı tabi o gün.)