hz muhammed in kızının döverek öldürülmesi

entry15 galeri
    8.
  1. ALLAH IN LANETi SiiZN GiBiLERiN ÜZERiNE OLSUN EFENDiM [S. A. V.] BÖYLE KÖTÜ BiR ŞEYLE SUÇLADINIYA ALLAH IN LANETi ÜZERiNiZE OLSUN EFENDiMiZ ÇiN KIZ ÇOCUKLAR ERKEK ÇOCUKLAR AYNIDIR VE HZ FATMAYI CENNETLE MÜJDELEMiŞTiR VE VE ONU ÇOK SEVMiŞ VE HZ FATMA ALLAH RESULUNU [S. A. V.] IN HER ZAMN YANINDA DURMUŞ RESULULLAH [S. A. V.] DA HER ZAMAN HZ. FATMA CENNET LE MÜJDELENMiŞTiR
    -
    (Bize her nimeti veren ve iyilik eden kimseye karşılığını verdik. Ebu Bekrin iyilik ve ikramının karşılığını veremedik. Hak teâlâ kıyamette ona karşılığını verir. Ebu Bekrin malının fayda verdiği gibi, bir kimsenin malı bana fayda vermedi. Eğer ben dost edinseydim, Ebu Bekri dost edinirdim. Lakin bilmiş olun, sizin sahibiniz, Allahü teâlânın dostudur.) [Mesabih]

    (Allah, ibrahim aleyhisselamı halil [dost] edindiği gibi, beni de halil edindi. Ümmetimden birini kendime halil edinseydim, Ebu Bekr’i edinirdim.) [Müslim, Tirmizi]
    (Ebu Bekir, insanların en üstünüdür. Yalnız Peygamber değildir.) [Deylemi].

    (Ebu Bekir’i sevmek ve ona şükretmek her mümine vaciptir.) [Deylemi]

    (Allahü teâlâ, Ebu Bekir’e “Sıddık” ismini verdi.) [Deylemi]

    (Kıyamette, Ebu Bekir’den başka herkese hesap sorulur.) [Hatib]

    (Ebu Bekir’in imanı, herkesin imanları toplamı ile tartılsa, hepsinden ağır gelir.) [M. Ç. Güzin]

    (Göğsümdeki marifetlerin, bilgilerin hepsini, Ebu Bekir’in göğsüne akıttım.) [Reddi revafıd]

    (Her Peygamberin halili vardır. Benim halilim Ebu Bekir’dir.) [Deylemi]

    (Cebrail bana geldi. Elimden tuttu. Ümmetimden birinin, Cennet kapısından içeri girdiğini, bana gösterdi. Ebu Bekir dedi ki, (Ya Resulallah! Orada, seninle beraber olmak isterim). Ya Eba Bekir! Ümmetim içinden Cennete en önce sen gireceksin, buyurdu.) [Tirmizi]

    (Allahü teâlâ Ömer’e rahmet etsin, acı da olsa Hakkı söyler.) [Tirmizi]

    (Allahü teâlâ, hakkı Ömer’in diline ve kalbine yerleştirdi.) [Tirmizi, Ebu Davud, i. Ahmed, Hakim, Taberani, ibni Neccar, i. Münavi]

    (Güneş, Ebu Bekir hariç, Ömer’den daha hayırlı bir kimsenin üstüne doğmadı.) [Tirmizi]

    (Ömer’in Cennette derecesi, Ebu Bekir hariç, ümmetimin hepsinden yüksektir.) [ibni Mace]

    (Her şeyin bir kanadı vardır, bu ümmetin kolu kanadı da Ebu Bekir ve Ömer’dir. Her şeyin bir kalkanı vardır, bu ümmetin kalkanı da Ali’dir.) [Hatib]

    (Allahü teâlâ, namazı, zekatı ve orucu farz ettiği gibi, Ebu Bekri, Ömer’i, Osman’ı ve Ali’yi sevmeyi de farz etti.) [Vesile]

    (Başınıza Ebu Bekir gelince, onu zahid ve ahirete ragıb bulursunuz. Başınıza Ömer gelince, onu kuvvetli, emin ve Allah yolunda kimseden çekinmez görürsünüz. Başınıza Ali gelince, hadi ve mühdi olur. Sizi doğru yola götürür bulursunuz.) [Hakim, i. Ahmed]

    (Sünnetime ve hulefa-i raşidinin yoluna sımsıkı sarılın!) [Buhari]

    (Ümmetimin en merhametlisi Ebu Bekir, dinde en sağlam olanı Ömer, en hayalısı Osman, en iyi hüküm vereni ise Ali’dir.) [ibni Asakir, Ebu Ya’la]

    (Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı şeyleri haber veren keramet ehli zatlar vardı. Ümmetimin içinde de Ömer onlardandır.) [Buhari]

    Hazret-i Ömer, Medine’de hutbe okurken, iran’a gönderdiği ordunun mağlup olmak üzere olduğunu görüp, kumandana (Ya Sariye arkanı dağa ver) buyurdu. O da, dağa yanaştı ve zafere kavuştu. (Şevahid)

    Resulullah efendimiz ilk üç halife ile Uhud dağına çıktıkları zaman dağ sallandı. Resulullah buyurdu ki:
    (Ey dağ, sallanma! Senin üstünde bir nebi, bir sıddık, iki de şehit [Ömer ve Osman] vardır.) [Buhari]

    Ebu Musa Eşari diyor ki, Medine’de bir bahçede oturuyorduk. Kapı çalındı. Resulullah, (Kapıyı aç ve gelene, Cennete gideceğini müjdele!) buyurdu. Kapıyı açtım. Ebu Bekri Sıddık içeri girdi. Kendisine müjdeledim. Hamd eyledi. Sonra, yine kapı çalındı. Yine (Aç ve müjdele!) buyurdu. Açtım. Ömer Faruk içeri girdi. Müjdeledim. Allahü teâlâya hamd etti. Yine çalındı. (Aç ve Cennet ile müjdele ve üzerine musibet geleceğini söyle!) buyurdu. Açtım, Osman Zinnureyn geldi. Müjdeledim. Hamd eyledi. [Buhari ve Müslim]

    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Ebu Bekir ile Ömer’i sevmek iman, bunlara düşmanlık küfürdür.) [ibni Adiy]

    (Ya Ali, müşrik olan bazı kimseler sana aşırı bağlılık gösterecek, sende olmayan şeyleri, sana söyleyecekler ve Ebu Bekir’le Ömer’i kötüleyecekler. Allah onlara lanet etsin.) [Dare Kutni]
    "Ehl-i Beyt ile ilgili ayetleri bitirirken, Hz. Fâtıma ile ilgili olduğu kabul edilen Kevser Sûresi'nden de bahsetmek gerekir. Bu sûre ile ilgili olarak şu olay rivayet edilir:

    As b. Vail, Kureyş kabilesinin ileri gelenlerine şunları söylüyordu: 'Muhammed'in soyu kesiktir. Kendisinden sonra yerine geçecek oğlu yoktur; kimse O'ndan söz etmeyecek ve siz de O'ndan kurtulmuş olacaksınız.'

    Hz. Hatice'nin oğlu Abdullah'ın ölümünden sonra Mekke müşrikleri Hz. Peygamber için böyle konuşmaya başlamıştı. Çünkü Abdullah'dan sonra Resûlullah'ın (s. a. v.) erkek evladı kalmamıştı.

    Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt âlimlerinin tamamı ittifak etmiştir ki, Hz. Peygamberin (s. a. v.) nesli Hz. Fâtıma (a. s.) ile devam etmiştir. Kevser'den kasıt da, Hz. Fâtıma'dır (a. s.).

    Sünni kaynaklardan El-Tefsiru'l-Kebir c. 32, sy.132'de yer alan açıklamalara göre, ibn Abbas ve müfessirlerin geneli de bu görüştedir. Kevser kelimesinin 'bol hayır' mânâsına gelmesinden yola çıkarak, Allah'ın Hz. Muhammed (s. a. v.)'e verdiği nimetlerin tamamını ifade ettiğini söyleyenler olduğu gibi, 'çocukların çok olması mânâsındadır' görüşünü savunanlar da vardır.

    'ileride Rabbin Sana verecek ve Sen razı olacaksın' (Duha, 5) ayeti Hz. Fâtıma ile ilgili indirilmiştir.

    Câbir El-Ensarî (r. a.)'ın şöyle dediği rivayet edilir:

    Bir gün Peygamberimiz (s. a. v.) Fâtıma'yı (a. s.), üzerinde deve derisinden bir giysi olduğu halde, bir yandan elleriyle buğday öğütürken, bir yandan da çocuğunu emzirirken gördü. Resûlullah'ın (s. a. v.) gözleri doldu. Dedi ki: 'Kızım dünya acılarına karşılık ahiret mutluluğuna kavuşmak için acele et.'

    Fâtıma (a. s.) dedi ki: 'Ya Resûlallah, nimetlerinden dolayı Allah'a hamd olsun. O'nun lutuf ve bağışlarından dolayı şükürler olsun.'

    Bunun üzerine yukarıda yazılı ayet nâzil olmuştur.

    Muhammed bin Kâsım şöyle diyor:

    imam Sâdık (a. s.) şöyle buyurdu: "'Muhakkak biz O'nu Kadir Gecesi'nde indirdik' (Kadir: 1) ayetindeki 'gece' sözcüğünün te'vili Fâtıma'dır. Ve Kadir sözcüğünün te'vili Allah Tebarek ve Teâlâ'dır. Bu yüzden her kim Fâtıma'yı (a. s.) hakkıyla tanırsa, Kadir Gecesi'ni idrak etmiştir. Ve bu adın O'na verilmesinin sebebi bütün yaratıkların O'nu tanımaktan alıkoyulmuş olmasındandır. (Yani O'nu olduğu gibi tanıyamadıklarındandır)." (Bihârü'l-Envâr, c. 43, s. 65, 58. riv.)."

    Rasthaber - Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
    1. Şüphesiz, biz sana Kevser'i (bol hayrı) verdik.

    2. Öyleyse sen Rabbin için namaz kıl ve (tekbir alırken) ellerini boğaz çukuruna kadar kaldır.

    3. Şüphesiz, asıl sonu kesik olan, sana kin besleyendir.

    * Allah’ın Nurundan…

    1- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Kızım Fatıma’nın nuru, Allah’ın nurundandır ve kızım Fatıma göklerden ve yerden daha üstündür!”[1]

    * Allah indindeki Dokuz ismi…

    2- imam Cafer Sâdık (a. s):

    “Fatıma (s. a) için Allah Azze ve Celle katında dokuz isim vardır: Fatıma, Sıddika, Mübâreke, Tâhira, Zekiyye, Râziye, Merziyye, Muhaddese ve Zehra.”[2]

    * Cennet Kokulu Huri…

    3- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Fatıma, insan şeklinde bir huridir. Ben cennet kokusunu özlediğim zaman, kızım Fatıma’yı kokluyorum!”[3

    * Güzellik Abidesi…

    4- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Eğer iyilik-güzellik bir şahıs olarak canlansaydı, o Fatıma olurdu; hatta Fatıma daha yüce olurdu. Şüphesiz kızım Fatıma, karakter, şeref ve yücelik açısından yer ehlinin en iyisidir.”[4]

    * Peygamber’in Kalbi…

    5- Hz. Emirü’l-Mu’minin Ali (a. s):

    “Hasan ve Hüseyin bu ümmetin iki (Peygamber) torunudur; onlar Hz. Muhammed’e (s. a. a) göre baştaki iki göz gibidirler. Ben, ona göre bedendeki el gibiyim, Fatıma ise bedendeki kalp gibidir!”[5]

    * Bütün Kadınların Efendisi…

    6- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Kızım Fatıma, önceki ve sonraki bütün alemlerin kadınlarının efendisidir.”[6]

    * Cennet Ona Aşıktır…

    7- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Cennet, kadınlardan dört kişiye müştaktır: imran kızı Meryem’e, Firavun’un eşi Mezâhim kızı Âsiye’ye, Hüveylid kızı Hatice’ye ve Muhammed (s. a. a) kızı Fatıma’ya.”[7]

    * Fatıma’nın Evi…

    8- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Resulullah (s. a. a) “(Allah’ın nuru) Allah'ın yüceltilmesine ve içinde kendi adının anılmasına izin verdiği evlerdedir…” ayetini okuduğunda birisi ayağa kalkıp “Bu evler, hangi evlerdir Ya Resullallah?” diye sorduğunda şöyle buyurdu: “Peygamberlerin evleri.” Ebu Bekir, Ali ve Fatıma’nın evine işaret ederek, “Acaba bu ev de o evlerden midir?” diye sorunca da şöyle buyurdu: “Evet onların en üstünlerindendir.”[8]

    * Tathir Ayetinde Fatıma…

    9- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Tathit Ayeti (Ahzap, 33) beş kişi hakkında nazil olmuştur: Ben, Ali, Hasan, Hüseyin ve Fatıma.”[9]

    * Ali Olmasaydı…

    10- Hz. imam Cafer Sâdık(a. s):

    “Eğer Emrü’l-Mu’minin Hz. Fatıma ile evlenmeseydi, kıyamet gününe kadar yeryüzünde Fatıma’ya denk bir eş bulunmazdı; Adem’den aşağıya kadar her kes buna dahildir.”[10]

    * Allah Evlendirdi…!

    11- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Ben ancak Allah emrettiği için Fatıma’yı (Ali’yle) evlendirdim.”[11]

    * Büsbütün iman ve Yakin…

    12- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Ey Selman! Hiç kuşkusuz kızım Fatıma’nın kalbini ve organlarını gırtlağına kadar iman ve yakin ile doldurmuştur; böylece kendisini Allah’ın itaatine adamıştır…”[12]

    * Cehennemden Kopan ve Koparan…

    13- Hz. Resulullah (s. a. a):

    “Şüphesiz Allah Azze ve Celle, kızım Fatıma’yı, evlatlarını ve onları sevenleri (cehennem) ateşinden koparmıştır. Bunun için ona Fatıma (kopan-kesilen) adı verilmiştir.”[13

    *EEEE SiZDE BEN MÜJDELiYORUM HEMDE APAÇIK CEHENNMELE UMULURKi BU YOLDAN DÖNERSiNiZ
    0 ...