devrim değil darbedir sözkonusu tarihte olan, zaten bu birçok defa yazılmış. önemli olan "kan gövdeyi götürüyordu, darbe gerekliydi" düşüncesinin yanlışlığıdır.
hepimiz biliyoruz ki o darbeyi gerektiren şartlar, darbenin emrini verenler tarafından oluşturuldu. sonrası malum başı yazılmış senaryoya uygun bir son hazırlandı o kadar. menderes'in rusya ile ilişkileri geliştirmek için yaptığı rusya ziyaretinin akabinde 27 mayıs'ın gerçekleşmesi, 12 eylül cuntasının darbenin daha sabahında nato'ya bağlılığını açıklaması tesadüfmüdür? dünya genelinde gerçekleşen darbelerin çoğunluğunun küresel güçlerle bağlantısı vardır. örneğin soğuk savaş döneminde dünyanın her bölgesinde güç mücadelesi vardı. sovyetler birliği ve a.b.d kendi kutuplarına yakın olmayan stratejik gördükleri devletlerde darbe yapıp kendi adamlarını başa getirdiler. en büyük örneği soğuk savaş dönemindeki orta doğu'dur. iran, ırak, suriye, kuveyt hep darbeler gördü, sürekli farklı anlayışlardaki yönetimler tarafından yönetildi.
bu yüzden 12 eylül'ü savunan insan kendi fikir özgürlüğüne ihanet eder. evinde kitap bulunanlar gözaltına alındı, tutuklandı. bir çok insan sırf düşüncesi yüzünden asıldı. birçoğu canını kurtarmak için memleketini terketmek zorunda kaldı. almanya'ya oraya buraya göç etti. birçoğu işkence gördü. birçoğu fişlendi. kibar feyzo yasaklandı lan, kibar feyzo'yu yasaklayan zihniyet nasıl savunulur? aklım almıyor arkadaş. ulan ucu kaçtı yazının sinirlendim gene ne güzel kibar kibar yazıyordum. neyse iyi haftasonları devrimci! zihniyet.