hiç unutmuyorum bir keresinde mukavvadan bir minibüs yapmıştım. streçten pencereler, kürdandan anten, her bir parçasını düşünmüştüm çok güzel bir minibüs olmuştu, hocama teslim etmiştim. gözümün önünde o minibüsü ikiye bölmüştü falçatayla. böldükten sonra da olmamış aradığım şey bu değil demişti. ağzıma çok şey geldi de o kelimelerin hepsini yutmuştum...