Kahramanlığın öyle uçup kaçmayla, tüfek tutmayla olmayacağını gösterip bize ailece gözyaşı döktüren bir film oldu. Yaşım yettiği için o yılları, sırtında yatağı elinde bavuluyla ülkemize sığınanları çok iyi hatırlarım. Film de bize işte Naim'in sporcu kişiliğini değil ama bu uğurda yaptığı fedakarlığı anlatıyor. Ortada bir propaganda yok, herşey objektif şekilde aktarılıyor, yeri geliyor bizi övüyor da eleştiriyor da. 30 yılık sporcu olmam da izlerken ayrıca beni duygulandırdı, çünkü hem babamın milli halterci olması hem de Naim sayesinde spora yöneldim.
Filmi ve Seul'ü izlerken annem bile o yılları, babamla benim televizyon başında hop oturup hop kalkmasını, apartmanın inlemesini yadetti.
Mekanı cennet olsun. Filmde emeği geçenlere de sonsuz teşekkürler.