Birileri, en yakınız dahi, kimseye bir kötülüğünüz dokunmaksızın, tek amacınız kendi halinde kimseye muhtaç olmadan yaşamak olsa bile, tutunduğunuz dalları ölümüne kesme gayreti içinde, siz de var olan potansiyelin farkına varıp ileri gitmenizi istemeyen para, dünya ve makam tutkusuyla gözlerine perde inmiş, en yakınını bile gözardı edebilecek kadar alçalmış insanların varlığında, başa gelmesi kaçınılmaz olan şeyi yapmaktan başka seçeneği kalmayan insandır.
Var oluş ve yok oluş mücadelesinin eşiğinde, zulüm karşısında tüm iyi niyetli, yapıcı olma gayretleri karşısında, çabalarının mükafatını sürekli hor ve hakir görülüp aşağılanmak olduğunun farkına vardığında ve zamanla içine attığı sabır ve metanetle besleyip büyüttüğü canavarın zaptı mümkün olmadığında, herkese anladığı dilden konuşmanın yegane çözüm ve kurtuluş vesikası olduğunun idrakine varır. Ve gerekileni tüm insani duygularından gayri ihtiyari feragat ederek yerine getirir. Amaç, bıçak kemiğe dayandığında, zulme daha fazla boyun eğmeden, gasp edilen hakların ve kaybedilen onurun geri kazanılmasından başka bir şey değildir. Bu bu en doğal insani haktır. Pişman değilim.
Şimdi diyorum ki, iyi ki de, Kaybedecek bir şeyim kalmamış, hiçbir şey hayatıma bu kadar çeki düzen veremezdi.