Son günlerde sosyalleşme kisvesi altında içerisinde yer aldığım bir sözlük ortamında bir film hakkında, daha doğrusu birden fazla film hakkında yazdığım yazılar nedeniyle iq su düşük, sinemadan anlamayan, hiçbir şeye gülmeyen vb özelliklere sahip bir USSeR olarak nitelendirilmem yerli yersiz şu şarkıyı dillendirmeme sebep oluyor;
Sanal gerçeklikler sarmış dört bir yanımı
Tıkladığım her sitede www duruyor
Sen beni arkadaş listene eklemesen de
Bana her TIK seni hatırlatıyor.
Haklarında yorum yaptığım, birbirine benzettiğim, teorik olarak da kuramsal olarak da bir tuttuğum ve sanal ortamlarda birçok kişinin modernizmden beslenip post modernizme evrilmiş iki yüzlülüğüne tanık olduğum filmlere gelirsek; GORA, AROG, RECEP iVEDiK 1, RECEP iVEDiK 2, DESTERE, MASKELi BEŞLER SERiSi, HABABAM SINIFI SON SERiLERi, KUTSAL DAMACANA vb.
Tüm bu ve buna benzer filmleri -hepsi komedi filmi canım- şeklinde bir tutma çabası içerine girmeyeceğim, o kadar yüzeysel bakmıyorum olaya. Çünkü, filmleri birbirinden ayırmaya yarayacak tek şeyin TÜR-lerini belirlemek olduğu inancına sahip değilim. Bence bir filmin TÜR-ünü belirtmek ve filmleri buna göre sınıflandırmak vcd-dvd-divx ticareti işleri ile uğraşan merdiven altı korsan satıcılara göre, yani basit. Bunu insanlara konulan isimlerle benzeştirebiliriz. Bilgimize ve algımıza göre her insanın bir adı ve soy adı vardır. Dünyadaki herkesle tanışmasak da her insanın sahip olduğu bir adının olduğunu biliriz. Aynı şekilde bir filmin de bir türe ait olduğunu, o türün kendi iç dinamikleri ve disiplini içerisinde ortaya çıkarıldığını veya en basitinden neye benzediğini tahmin edebiliriz. Aynı şekilde bir Meksikalının veya bir Arabın veya bir Türkün adını duyduğumuzda o kişiyi tanımasak hatta görmesek de bilgimiz ve algımız ölçüsünde bir coğrafya veya kültürle o ismi benzeştirmeye çalışırız. Dolayısıyla yukarıdaki filmleri tür benzerliğinden dolayı eşleştirmek yerine farklı bir biçimde ele almaya çalışacağım.
Yukarıda saydığım filmleri bir tutma nedenlerime geçecek olursam;
1- Yapımcıları, oyuncuları, yönetmenleri dahil film içerisinde yer alan tüm unsurların -biz bu filmi insanlar gülsün, eğlensin, kafa boşaltsın diye çektik- şeklindeki SiNEMA yaklaşımları.
2- Başka ülkelerin veya kültürlerin tüketim gereç ve süreçlerinin farkına vararak, ülkemize has tüketim gereçlerini oluşturma ve bunu süreçler halinde uygulanabilir hale getirerek, yerel özelliklere sahip tüketim toplumu oluşturma anlayışına sahip YAPIMCI-lara sahip olmaları.
3- Bilinçaltında, hangi olay olursa olsun -olaylara karışma, icat çıkarma, düşünme yap- vb dosyalar saklı olan, basitliğe ve yalınlığa alışmış, birisini dinlerken bile -ne demek istiyorsun, sonuca gel- duyarlılığına sahip, osuruğa-küfre-prezervatife gülerek tepki veren genç ve ne yazık ki sayıca fazla olan bir nüfusa hitap ederek mahrem yerlerinden ViZYON darlığı hastalığından muzdarip YÖNETMENLER-le tanışma fırsatını bize sunmaları.
-Genç ve sayıca fazla nüfus hakkında söylemek istediğim tek şey, biraz kişiselleştirmiş ve basitleştirmiş olacağım fakat BUNLARIN HEPSi SENiN YÜZÜNDEN KENAN EVREN-
4- Ve son olarak SiNEMA-nın satılabilir-satın alınabilir bir eğlence aracına veya bir eğlenme şekline dönüşmesine kayıtsız kalan, umursamayan kültür-sanat birikiminden yoksun kalışımızı yüzümüze vurmaları.
Son olarak sözlük ortamında gerginlik yaratan bir cümleme geçersem;
Recep ivedik ile AROG veya GORA arasında hiçbir farklılık yokken, bir kesimin Şahan ı küçümseyip Cem i deli-dahi yapmasını, Recep ivedik e burun kıvırırken AROG için özel GALA CANLI YAYINI yapmasını ve bu yayını izlemesini şuna bağlıyorum; Recep ivedik bir zenci.
şöyle ki, Recep ivedik in alt kültüre ait hikayesi ve özellikleri, o kültüre mensup veya o kültüre sahip olduğu düşünülen insanlar tarafından seyredilirken, AROG ve GORA da daha üst sınıfta yer alan bir karakterin hikayesi ve özellikleri yine kendi kültürüne mensup olduğu düşünülen kişiler tarafından seyredildiği varsayılıyor. bunu, çok iyimser olacak belki, padişahın veya saray adamlarının eğlencesi ile halkın eğlencesi arasındaki fark ile umarım daha iyi tanımlayabiliriz. sonuçta herkes eğleniyor ve dikkat edilirse bir taraf yine sürekli öteki tarafı bayağılık ve basitlikle küçümsüyor. Oysa ki bayağılık ve basitlik, işimize gelmediği vaktimizin olmadığı ve yorgun olduğumuz zamanlarda hepimizde var.
son cümleler, 1- Recep ivedik bir zenci olmasına zenci ama bazı zamanlarda zenciler içinde yaşayan beyazlar zenci olur. 2- Türkiye de biletli alarak sinemaya giden insan sayısı belirli, yani bazı durumlarda insanların hem Recep ivedik e hem de AROG a gitmesi muhtemel.
not: bu filmlerin hiçbirisini izlemedim otomatiğine bağlamıyorum kendimi, ne yazık ki sinema anlayışım yüzümden sinema ile ilgili hiçbir şeye karşı değilim, ister gazoz filmi olsun ister festival filmi, mümkün olduğunca film izliyorum. ve peşinen yazıyorum (bkz: bazıları zenci sever)
tanım: recep ivedik karakterinin etnik kökenine dair düşünceleri dile getiren bir sınıflandırma, ayrımcılık.
düzelti; word dosyasından kopyalamadan ötürü imla.
