ortaokul çocuklarına dünya klasikleri okutarak kitap okuma alışkanlığı kazanacaklarını düşünüyorlar. 12-13 yaşında aklı bir karış havada olan çocuklar ne anlar dostoyevski’den, hugo’dan. o yaş çocukları için olay örgüsü daha az karmaşık ve daha hızlı gelişen, daha az sıkıcı cümleleri olan kitaplar gerekir. yetişkin insanların bile bu klasikleri okurken sıkıldıkları olabiliyor.
o yaşlarda kitap okuma saatleri olurdu birinin elinde beyaz diş, birinde suç ve caza birinde savaş ve barış kimsenin okuduğu yoktu. zaten çocuklar okusalar da bir şey anladıkları yok. önce basit, düşünceyi ve anlamayı destekleyen kitaplar verilmeli ki ileriki yaşta klasiklerin okunması kolay olsun. bu yüzden sınavlarda öğrenciler paragraf sorusu çözemiyor bu yüzden türkiye okuduğunu anlamıyor.
bu mantıksız işleyiş yüzünden 16 yaşında ilk kitabımı doğru düzgün bitirdim çoğu insan o yaştan sonra kitap okuma alışkanlığı zor kazanıyor. iş ailelere düşüyor istikrarlı ve planlı bir şekilde müsait olunan her akşam tüm aile bireyleri kendilerine uygun kitabı belirli saat aralarında okuyarak çocuklarına bu alışkanlığı kazandırabilir diye düşünüyorum iş okula kalacaksa okuduğunu anlamamaya devam.