iklim değişiyor diye 50 yıldır bilim insanları feryat ediyor.
Ülkeler mühendisler mimarlar imar ve yerleşim alanlarını teknolojilerini yapı stoklarını ya yerlerini değiştiriyor ya da olanı koruma yoluna giderek yapı stoğunu tehlike eden bölgelerde artırmıyor.
Oysa ülkemizde öyle mi?
Tarım alanı olarak bile kullanılması tehlikeli zahmetli masraflı olan bölgelere üstelik doğal alanları tahrip ederek ulaşım yerleşim yerleri yapıyoruz, imara açıyoruz.
Buna rağmen sanki kurak sert kayalık düz arazideymiş gibi Karadeniz'de ulaşım yerleşim yerleri yapmak akla zarar.
Zaten sel yağış heyelan problemleri olan coğrafyada tamamen rant amaçlı doğaya ters yapı imar oy kaygısıyla izlenen politikalar sonunda gelinen durum.
Halk olarak yapılan bu imar iskan politikalarına karşı çıkanları vatan haini ilan eden, bu doğaya yaşama ters yapılaşma imarı onaylayan Karadeniz halkı daha çok bedel ödeyecek.
15-20 yıl sonra bu felaketler sıradan olacaktır.
Doğaya Ne ekersen onu biçersin.
