Bir de sürekli tartışılır durur ama gayet olağan bir şeydir dövme. Şimdi de dövme yaptıran chav’dır, apaçidir, kraliyet ailesinden değildir diyen bir kitle peyda olmuş mesela.
Bir de benim vücudum kıymetli şekerim tadında konuşan erkekler var. Neyse bir şey demiyorum.
Ben yaş kemale ermeden dövme yaptırmayan azınlıktanım, bundan da mutluyum açıkçası. Bir düşünüyorum da 15 yıl evvel dövmesini yaptıracağım şeylerle bugün en ufak ilgim yok. Çok fevri kararlara dönüşürlermiş. Bugün taşıdıklarımıysa mezara götürmek istediğim için yaptırdım ve çok değerliler.
Nefret ettiklerim yok mu? Var tabi.
-renk cümbüşü ve sanat eseri olarak tasarlanıp, bütün kolu kaplayan ama yıllar itibariyle eskiyip sadece bulaşık suyunu andıran kompozisyonlar,
-isim cisim özlü söz.. Sevgili adı (lan olm ne alaka),
-bir de alenen taşak konusu olsun diye yapılanlar (göbek deliğini maymun anüsüne metaforlamak, fil hortumunu... neyse Gibi)
-tribal. (90’ların sonunda falan çok cool görünebilirdiniz ama bitti)
Bunlar harBiden amaçsız.
Bana göre en güzel dövme insanın kendi ruhundan kopup, iyi bir sanatçının tasarladığı dövmedir.
işte o yüzden lafa pahalı bir zevktir diye başladım.
Son olarak acısını merak edenler vardır.
Şöyle düşünün, yeryüzündeki hiçbir iğne insanlar kadar acıtamaz.
