taner yenidogan isimli bir zat-ı muhteremin ilkokul düzeyindeki anlatımıyla mail kutularında vücut bulmuş mektubu diyelim. ve sözümona çok çok atatürkçülerin yeni marşı olmuş name.
can dündar ata'nın kendi iç sesini kendince volümlendirerek, tekniği fena olmayan bir film çekti. o kendi sakızlığında dilediğince sündürdü diyelim fikrini zikrini.
tepkiler geldi, açıkoturumlar yapıldı. biri de çıktı ajite mantıklı bir şeyler çızıktırdı buna.
durup da duruma dışardan bir gözle bakınca. "atatürk hepimizin alt karakteri olmuş" diyorum. istediğimiz gibi konuşturuyoruz adamı. sonuna da karizmatik imzasını çakarak şizofrenimize alet ediyoruz onu. ki şizoda ana karakter bilmez yaptığını alt karakter farkındadır ama olanın bitenin. şimdi onların tarzı gibi olacak ama "yattığı yerden mozaleye ya kafasını vuruyor ata ya da göbeği tuta tuta gülüyor acziyetimize"
filmi bizzat gördüm ve çok da beğenmedim. zamanlaması cidden kötüydü; kimilerinin ağzına bir parmak bal çalıp yağla çok güzel gider deyip ekmeğe sürüldü belki de bilemiyorum. ama yani "karanlıktan korkuyor demişsin çocuk evet korkarım onların karanlığından" gibi ucuz bir tabir de hiç saygı uyandıran bir argüman değil gözümde.
o sahnede ata yerilmek istenmemişti naçizane fikrimce. o kadar parasız günler geçiriyordu ki o zamanlar mum alacak para bile yoktu gibisinden bir anlatım vardı. ama isteyen yine çekti ucundan bucağından kendi rüküş laflarıyla "ne diyon lan sen" geyiği çevirdi.
ayrıca bu kadar köklü değişiklikleri halka kabulettirmek belli bir diktatörlüğü gerektirirdi ve salt kötü karakterlik bir özellik değildir bu, bu kadar abartılacak.
asıl sana yazık çocuk!!! *
ilkokulda öğrendiklerini ezberleyip yasa bellediğin için.
özgün düşünemeyip başkasının ağzıyla beni konuşturduğun için.
o günlere empati kuraamayıp ztarfukslarda kayfeni yudumlayıp vatanı kurtardığını sandığın için asıl sana yazık!