- Dünya kadınlar gününde kadınlar joplandı bu ülkede. Hatta bir kaç kez.
- Kadınlar'a şiddet son bulsun eyleminde kadınlar kadın polislerden şiddet gördü.
- 14 yaşında polisin attığı gaz fişeği ile ölen çocuk terörist oldu.
- Tren kazasında ölenlerin sorumluluları bulunmadı.
- "Şu yüzükten başka şeyim yok" dedi... Buna yorum yapmayım.
- Döneminde Elmadan, Buğdaya, Mısır'dan, Karpuz'a ithal etmediğimiz tarım ürünü kalmadı. Saman ithal ettik 784.000 kilometrekarelik ülkede.
- Yıllarca "bu adamlar devlete, millete zarar verecek. Ülkeyi karanlığa gömecek" uyarılarına kulak tıkadı. O adamlar aynen o denileni yaptı. Aldatıldık dedi.
- Bu kadar okumayan, araştırmayı sevmeyen ülkeyi iyi analiz etti. Bir gün dediğini ertesi gün inkar etti.. Ama kitlesi kıblesini ona çevirdiği için araştırmadı.
- "Allah'ın sıfatlarını üzerinde toplamışsın" diyen vekiline "Çüş, o nasıl söz diyemedi"
- "Kendisini FETÖ'ye karşı uyaran partileri "FETÖCÜ", gazetecileri "Casus" ilan etti. Türkiye'ye algı operasyonu nedir öğretti.
- Bu ülkede taraflı gazeteciler hep oldu. Ama tüm medyayı eline almak için medya patronlarını tehdit eden hiç olmamıştı. Başa geldiği dönemdeki madya patronlarından hiç biri artık yok.
- Eleştirel yazılarından dolayı gazetecileri patronlarına şikayet etti, işten çıkarmalarını istedi. Bu uyarıyı anlamayanların birden bire gazetelerine müfettişler geldi. Milyarlarca liralık davalar açıldı. Sakıncalı gazeteciler işten çıkarıldı davalar bitti.
- Eleştiriye hiç tahammülü yoktu. Kendisini ya da hükümetini eleştiren herkes bir yerde kötüydü, düşmandı. Hatta terörist ve vatan hainiydi. insanlar haksız yere hapislerde sürünmemek için ülkelerinden kaçtılar.
- Kesin biat istiyordu. Lafını bir kere dinlemezsen ipin çekilirdi. Kim olursan ol. her zaman o haklıydı.
- "Bu ülkede seçimle gelen seçimle gider" dedi. Demokrasi neferiydi. Sonra kendisine karşı ses çıkaran "Belediye başkanlarını" görevden aldı. Seçilmiş kişilerin yerine kafasına göre kişiler getirdi. Başbakanı değiştirdi yahu daha ne yapsın...
- Saçma sapan anlaşmalarla ülkeyi bir haylı zarara soktu. Otoyollara ve hastanelere verilen garanti paralar tüm ülkenin belini büktü.
- Sözüm ona partisinin adı Adalet Partisi idi. Bu ülkede bulunduğu dönem "hukuksuz" kararlarıyla anılacak tarihte. içeri alın dediği hapse atıldı, salın dediği serbest bırakıldı. Trumph bir telefon etti rahip serbest bırakıldı. Ülkedeki hukuk kavramı yerlerde sürünür hale geldi.
- Anayasa Mahkemesi'nin kararları dolayısı ile anayasanın kararları umurunda bile olmadı. Tüm karşı koymalara takmadı. Benden sonrası tufan tavrıyla astığım astık çaldığım düdük oldu.
- Soma'daki gibi maden ocaklarında yüzlerce emekçi madenci canlarından olurken "Bu işin doğasında var" dedi. Ama kendisi ortalama 1.500 korumayla dolaştı.
- "israf etmeyin" diye kamu çalışanlarına hizmet verirken dünyanın hiç bir devletinde olmadığı kadar uçağa sahip oldu. Binlerce makam arabası satın alınması daha ucuz bir yöntemken kiralandı.
- istanbul gibi büyük şehirler elinden gidince bunu hazmedemeyip istanbul'a bağlı bir çok kurumu, vakfı Belediye'nin yetki alanından çıkardı. Bu konuda bir çok kanun yürürlüğe girdi. En son belediyelere yapılan bağışları belediyenin alması yasaklandı.
- 2002'de iktidara geldiğinde asgari ücretle 17 çeyrek altın alınabilir durumdayken bugün artık 4 tane bile alınamamaktadır. Buna rağmen halen ekonominin iyiye gittiğini savunmaktadır.
- Saydığım kadarı ile 792 tane devlete ait kurumu özelleştirdi. Bu sayı daha da fazla olabilir. Üretim konusunda Türkiye hiç bir dönemde olmadığı kadar güdük kaldı. Şeker fabrikalarını kapatıp yabancı ülkelerden Mısır Şurubu ithal eder hale geldik. kağıt Fabrikaları kapanınca kağıt ithal edilmeye başlandı. Bir sürü insanın işsiz kaldığı yetmezmiş gibi kağıdı da ithal eder hale geldik.
- Bu ülkenin kurucusunun bizlere verdiği bayramlara karşı duyarsızdı. Onlarca yıldır Türkiye'de 23 Nisan, 19 Mayıs ve 30 Ağustos olması gereken coşkuda kutlanmamaktadır. Andımız'ın okunması kaldırılmışken kendisini yerli ve milliyetçi ilan etmiştir. Milli Bayramlarda bir yolunu bulup resmi törenlere katılmamak için elinden geleni yaptı. Bu ülkenin kurucusunun heykeline saygılarını göstermek için çiçek bırakılması yasaklandı.
- Liyakatsizlik hiç bir dönemde olmadığı kadar zirveye çıktı. Yabancı dil bilmeyenler yabancı ülkelerdeki konsolosluklara, güreşçi olanlar devlet bankalarına atandı. Damadı ekonomi bakanı olurken kızı da cumhurbaşkanı danışmanı oldu.
- Eğitim sistemi 10'larca kez "Bu sefer kalıcı" denilerek değiştirildi. Ortaokulda girdiği sistemle mezun olan öğrenci onun döneminde hiç olmadı. Eğitim seviyemizin süründüğü bilimsel çalışmalarla belgelenmesine rağmen başlar başka yöne çevrildi. Yabancı kaynaklı bu değerlendirmeler kötülendi, resmi olarak kabul edilmedi. Sonra yerli kurumların yaptığı değerlendirme sonuçları açıklandı. Yabancıların değerlendirmesinden bile kötüydük. Sessiz kalındı. Koca koca imam hatip okulları yapılırken bunun 20'de biri kadar bile fen fakültesi açılmadı. Bilimsel olarak geri kaldık.
- Ecevit döneminde bir vatandaşın yazarkasa fırlatmasını yıllarca kullanmalarına rağmen kendi dönemlerinde ürünlerini dökmeyi, cihazlarını kırmayı bırakın kendini yakan, intihar eden insanlar oldu. Bunlar hiç görülmedi, görülmek istenmedi.
- "Ya taraf olursunuz ya da bertaraf olursunuz" sözünü söyledi. Bu lafın arkasında sonuna kadar durdu ve her eleştiren bertaraf edildi. 80 yaşındaki insanlar, kanser hastası muhalifler saçma ve desteksiz suçlamalarla gecenin bir yarısı evlerinden alınarak sorgulandı. Terör örgütü suçlamalarıyla
