1985 ve sonrası doğan Alevilerin büyük bir kısmı mezhebine son derece bağlı olmalarına rağmen gerçek hayat ya da sosyal medya hiç fark etmeksizin kendilerinden olmayan insanların yanında ateist olduklarını iddia ederler.
Kısacası mezheplerini saklarlar.
Aslında bu küçükken cemevlerinde kendilerine aşılanan bir öğreti sonucunda gelişmiştir.
Bu öğretideki anlayışta Atatürkçülüğün laiklik ilkesine sığınarak, kendilerini sözde birer Atatürkçüymüş gibi göstererek, dinini yaşayan Sünni islam mensuplarına karşı laik Sünnileri de kendi taraflarına çekmeleri amaçlanır.
Bu insanları fark etmek gerçekten çok kolay.
Tabii biraz tarih bilmenizde de yarar var.
Bununla ilgili hayatımdan verebileceğim çok örnek var aslında.
Birçok arkadaşım ateist olduğunu iddia eden Alevilerden oluşuyor hala.
Onların asıl amaçlarını, tarihlerini bilmeme rağmen hala aramız bozulmasın diye de sessiz kalıyorum tahmin edersiniz ki.
Lakin bazen sessiz kalamadığımda oluyor.
Örneğin aralarından bir tanesiyle çok fena tartışmıştım.
Çünkü kendisi "Suriye'de ölen Sünni Arap bebeğine bile acımam. Yok olsunlar." demişti.
Tabii o an tahmin edersiniz ki ben her ne kadar sakin kalmaya çalışsam da bayağı bir küfür kıyamet koptu ve neden sadece "Sünni" olarak belirttiğini sorguladım...
Arkasından da 4-5 ay konuşmadık.
Ama üst üste whatsapp'tan yazmaya başladığında barıştık.
Bir daha da siyaset konuşmadık.
Bir başka olay, bir başka ateist olduğunu iddia eden alevi arkadaşım...
Sanırım 2019'un Mart-Nisan ayıydı.
Yeni Zelanda'da bir cami taranmıştı ve pek çok masum insan dini ibadetini yerine getirmek için gittiği camide katledilmişti.
Bunun arkasından o günlerde yine Alevi bir arkadaşımla sabah saatlerinde bir kafede buluşmuştuk.
Kendisi tahmin edebileceğiniz üzere metalhead takılıyor ama bunu dış görünüşüne yansıtmış biri değil.
Saçlar kısa, piercing-tattoo yok.
Poser biraz yani.
Her neyse.
Opeth'in ne kadar Allahi bir müzik grubu olduğundan, Mikael Åkerfeldt'in nota bilmediği için ilk albümü çıkardığı esnada grubuna katılan 10'a yakın elemanın stüdyo kayıtları esnasında gruptan ayrıldığından ve sabırsızlıkları yüzünden ne kadar büyük bir şansı teptiklerinden falan bahsediyorduk.
Sonrasında bu aniden böyle güzel bir muhabbette "Ne güzel Yeni Zelanda'da müslümanların bla bla bla." diye bir küfür etti...
Ben o an yine kendimi tutamadım ve "Sen ne diyorsun ouroboros çocuğu? Senin kökenin ne? Camiye giden insanlar arasında Türklerde yok muydu? Hani Türkçüydün lan sen?" diye çıkıştım buna.
Hiçbir şey yokmuş gibi kahkaha atmaya devam etti ve böyle geçiştirdik.
Lakin ondan sonra aramızda bir soğukluk oluştu.
Sadece bunlar da değil, başka bir arkadaşımın "Zamanında her ezan okunduğunda bir Alevi kafası alıyorlarmış Osmanlıda bu dinciler." dediğini de duymuşluğum oldu...
"Sen buna nasıl inanıyorsun oğlum? Ateistiz biz zaten, hem öyle olmadığı kesin de, olsaydı da bize ne? Aleviler Müslüman değil mi zaten? Takılsınlar işte birbirleriyle." demiştim.
Tabii bu hemen Alevi güzellemelerine başladı, hümanist olduklarını, insancıl olduklarını bla bla bla binbir övgü...