melih gökçek vs kemal kılıçdaroğlu

entry295 galeri
    194.
  1. 10 yılda bir kere 150 euro fazla ödeyen ankara halkı zarara uğratılmı$.
    tabi ya her ay %77 kar oranıyla doğalgaz alınca ankara halkı daha çok kar elde ediyordu ya o yüzden.

    açıkçası bi saate kadar ciddiyetle dinlediğim, bi saatten sonra götümle güldüğüm versus.

    k.k. kendini rezil etti. dese ki tamam ben yalan söyledim kabul ediyorum, gökçek efendi söyleyecek laf bulamayacak.
    ama sen tut adama cevap veremeyeceğin bi iftira at, iddiada bulun, adam seni göt edince kar$ısında sus.
    ondan sonra melih mahalle ağzıyla konuşuyo.

    bence konuşmakta haklı çünkü:

    14 yıldır başkanlık yapan, neredeyse köre sorsan tanına birine sen çıkıp yolsuzluk yaptı, şerefsiz, yalancı, haysiyetsiz diyorsun. adam kendini aklayıp sana cevap verdiğinde ve hesap sorduğunda adamı kaale almıyorsun. sallayın melih gökçek'i bir kenara en basit arkadaşınızla olan münasebetinizde arkadaşınız size aynısı yapsa çıldırır kafa göz dalarsınız. kimse çıkıp da sosyete efradıymış gibi yok medeniyiz bizde olmaz öyle arıza gibisinden konuşmasın. daha şu sözlük ortamında görmediğimiz insanlara karşı bi hamaset beslerken biz,
    aynı durumu çıkıp milletvekili seçtiğiniz bir insan, iftira atıp suçlamada bulunduğu birisine yapıyor.

    açıkçası götümle güldüm bu duruma. halen diyorum yazık bu chp ve oy veren kitlesine.

    melih gökçek bana göre çok temiz, dürüst bir insan değil. lakin emin olduğum tek husus ise adamın minareyi çalan kılıfını hazırlar lafını harfiyen uyguladığı. adamın bu güne değin tek açığı bulunamamış, emin çölaşan ankara halkını beleş döner ayran manyağı yapmış hemde elinde çok güvendiği o kadar belgeye ve kanıta rağmen.

    sen çık adamı kendince karala, adam seni göt edince "amaan konuşsun o kendince dinleyen kim" adama soracağın sorulara dal budak getir, konuyu bir sorudan 30 soruya çıkar, herkesin beynini bulandır. adam bilgisayar değil ki, sana şak diye her sorduğunun cevabını versin. izleyenleri de aptal yerine koymuştur bu karşılaşma. hem gökçek hem kılıçdaroğlu 5 dakika nerdeyse birbirine suçlamada bulunmuş. lan ne dediniz, ne anladık biz, media playerdan film izlemiyoruz ki, bi tane tane sorun, tane tane cevaplayın.

    iki tarafın da bi bok yiyemediği, lakin kılıçdaroğlunun cidden çok aciz bir adam olduğunu, gökçek'in de kızdırılınca kendini kaybedecek raddeye geldiğini gördüğümüz bi program olmuştur.

    bir kaç söz de uğur dündar'a.

    murat karayalçın konusunda gösterdiği hassasiyet ve kararlılıktan dolayı kendisini tebrik etmek lazım.

    lakin kanaatimce gökçek'i davet ederken bahsettiği hususları başka yönlere çeken kılıçdaroğlu'na bu konuyla ilgili fazla gevşek davranması kendisinin karizmasını çizmiştir.

    fırın, pastane baskınlarındaki o hesap soran adam gitmiş, bi anda kendi karizmasını kurtarmaya çalışan bi adam gelivermiş stüdyoya. sen milletvekili de olsa sor adama,
    siz bu vatandaşa bunları bunları itham ettiniz değil mi diye. bi onay al, bi görelim iddialar neler, cevaplar neler.
    sen telefonda gökçek'e iddialar bunlar deyip programda iddiaları doğru dürüst mevzu bahis etme, karizman çizileceği zaman acıların çocuğu emrah rolüne bürün. ee nerde kaldı senin 50 yıllık gazeteci kariyerin, sözü geçerliliğin, objektifliğin. fena halde çizdirdin karizmayı uğur dündar. bu programdan anladığım benim iki adamı da çıkartıp ne mal olduğunu gösterdin bizlere lakin, birini yayından önce diğerine, birini de yayın esnasında herkesin gözüönünde hakaret ettirdin.

    yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ettiğimiz versus'tur.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük