seni özlemeyi en çok ben bilirim.
hiç yakınmadım seni özlemekten.
üstelik sana kavuşamamak ihtimali,
işlenmemiş soğuk bir taş gibi önümde dikilip dururken.
sana dokunamamak yüreğimi böylesine acıtırken...
yine de bil ey yâr...
bil ki ben yüreğimi kanırtan bu acıya inat,
dokunmadan tenine saatlerce sevişebilirim seninle...