1.
-
bir esra elönü harikasıdır, izdiham dergisinde yayınlanmıştır.
Şimdi şöyle düşün!
Diyelim ki bir yatalağın çıkarttığı günahı süpürüyorsun kilisede..
Garip sesler fışkırıyor bacaklarından.
Sevimlisin.
Papazlar sana soruyorlar portakalın kilosunu
Yavaş ilahiler okumak için acelen var ,
Kaktüslerden çelenk yapılan dikenhanede gırtlağına güneş batan memursun..
Papyonuna gözyaşı yumurtlamış kargalara ayin sırasında cüzdan çalma dersleri verirken ıslık güdüyorsun ses çobanısın sen endişe yok.
Günah tram günah taka günah tük
Darbuka çalmayı beceremeyişinin sekizinci gününde ..
Nalları dikmiş bir terzisin memur olma terzisin işte.
Şimdi şöyle düşün!
Diyelim ki elinin tersine bakıp dümdüz ovalar gördün.
Çit ördün beğenmedin o anda Baban dört çocuklu oldu.
Ağzının kamburu çıktı şaşırmadık, defalarca kemik çizdin köpeklerin ruhu gelir böylece.
Zil çaldın üç gün sonra açıldı kapı üç gün sonrasına benzer bir suratla yıkandın
Görüldün.
Kavuniçi karpuzlar ekildi bahçenize Tanrı orjinalinden verecek sana ekinleri
Sevinmelisin.
Başın göğe erdi yağmuru yerinden ettin sersem herif! Adıyla başlarım gerisi gelmez.
Arada kaynayan cehennemin dibidir beni ilgilendirmez..
Şimdi şöyle düşün!
Diyelim ki zeytin ağaçlarının elektriği kesildi o yüzden karanlık hepsi..
Ülkenin ırmaklarını borç aldı denizler.
Kurudun..
Bir deri bir kız kaldın yaşıtlarından daha erken Eyvallah dedin ,
Daha erken kamyon döktün,
Üzümlerin dört ayrı yerinden sarhoş çıktın daha erken..
Diyelim ki cımbızla alıyorsun muslukların ağzından suyu
Papatyayla çalışan saksısın, diğerlerinden önce bildin evinin yandığını.
Alkışı elinde kaldı şu adamın ona yardım et !
Şimdi şöyle düşün!
Reçelden bir kürksün derin tabaklara.
Tadın hoş değil,
Rahibe küpeleri ısırılmış kuyumcularda
Altın bile değilsin..
Kiliseyi de ilaçlarsın sen şimdi, sakat sineklerin dökülsün..