frida kahlo yaptığı resimler, hayat tarzı, yaşadıkları, çektiği acılar ve büyük aşkıyla yaşadığı her şeyi sanata döken 20. yüzyıla damgasını vuran sanatçıdır ve hala etkisi devam ediyor.yani "bir ressam olarak doğdum" diyecek kadar özgüvenli, "bir fahişe olarak doğdum" diyecek kadar cesur ve mücadeleci bir kadındır.
fakat öyle şeyleri popülerizmin içine alıyor ki bu yeni dünya, inanın bu insanlar yaşasa kendilerinden nefret ederler. hemen hemen her yerde frida kahlo'ya ait fotoğraflar, panolar, saatler, çakmaklar, elbiseler görebiliyorsunuz.
peki bu kadının nesi ilgi görüyor?
düşünceleri mi, yaşayış tarzı mı?
düşünceleri sadece yüzeysel olarak kalmış olan frida kahlo'nun yyaşamı feminizm, sosyalizm, komünizm, medeniyet, özgürlük gibi şeyler içermiyor, içerdiği tek şey kadının, bedeninin tek hakimi olduğudur. o düşünceyi de sadece yüzlerce adamla beraber olmak üzerine kurmuştur.