Jack Nicholson'ın jokeri eğlenceliydi, ancak karikatürizeydi. karakterin denemeleri bu zamanlarda ciddileşmeye başladı zaten.
heath ledger'ın jokeri son derece sertti. karakterin hakkını verdi ve joker işte tam da dark knight zamanında saygı görmeye başladı. batman ile felsefi mücadelesini izlemek gerçekten inanılmazdı ve ledger bende çok ayrı yerdedir. aynı zamanda gerçek ve olması gereken joker de budur.
jared leto'yu severim. joker rolüne de son derece yakıştığını düşünürüm ama canlandırdığı karakter fazla 2 boyutluydu. suicide squad da ortalama bir film olunca kendisi biraz sönük kaldı. harley ile olan sahnelerinde harley sürekli rol çaldı. tabi bunda margot robbie gibi bir kadının ekranda olmasının etkisi de olsa da tersinin olması gerekiyordu. Sahnelerin ana temasının joker olması gerekiyordu. olamadı.
sonrasında joker'i bugün izleme şansım oldu.
joaquin phoenix gerçekten şok edici bir işe imza atmış. evet, film DC evreninde ve gotham şehrinde geçiyor. ancak fantastik kurguyla hiç bir alakası yok. dramayı iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
karakter başka bir açıdan, başka bir teknikle ve sanki başka bir bakışla tamamen yeniden yorumlanmış.
umutsuzluğu, çaresizliği, öteki olmayı ve bununla gelen deliliği bu şekilde verebilmek her aktörün harcı değildir.
phoenix, joker'i santim santim işlemiş ve karaktere yıllar boyunca unutulmayacak bir açıdan hayat vermiş.
zaten her'de çok güzel bir iş çıkartmıştı, burda da şaşırtmamış.
film baştan sona çok üzücü, çok dramatik ve inanılmaz trajik bir hikaye anlatıyor.