►nisa suresi 47. ayette de islam'ı inkar edenler lanetlenmiştir;
"Biz birtakım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden yahut cumartesi adamlarını lânetlediğimiz gibi onları da lânetlemeden önce, sizdekini doğrulamak üzere indirdiğimiz kitaba iman edin. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir."
►yine aynı nisa suresi'nin 93. ayetinde kasten adam öldürenler lanetlenmiştir;
"Kim de bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde devamlı kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır."
kuran'ı kerim'de bu verdiğimiz örnekler gibi pek çok lanetleme ayeti var.
toplumda infial yaratan pek çok davranış kuran'da lanetlenmiştir.
ama bakınız bu şekilde lanet içeren 10-15 ayet var kuran'da ve vakıf ile ilgili herhangi bir lanet durumu söz konusu değil.
hadi bırakın lanetlemeyi, kuran'da vakıf kelimesi, vakf kelimesi, vakfiye kelimesi tek bir yerde dahi geçmiyor...
►"Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz? Hiç mi öğüt almıyorsunuz? Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var? Şayet doğru söylüyorsanız kitabınızı getirin. (Saffat suresi 154-157. ayetler)"
►"Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz? Yoksa okuyup, ders almakta olduğunuz bir kitabınız mı var? içinde keyfinize uyanın sizin olduğu. (kalem suresi 36-37. ayetler)
zira ali erbaş denilen şirkçi zat, kendisini "müslüman" olarak tanımlıyor, hatta türkiye cumhuriyeti'ndeki müslümanların lideri pozisyonunda bulunuyor, ama kuran'a göre açık açık suç işliyor şirke bulaşıyor.
bu şahsın okuduğu duaya "amin" diyen, bu şahsın ardında namaz kılan da şirk batağındadır.
benden uyarması...
işte sevgili arkadaşlar.
kuran'ı neden türkçe okumamızı, ibadeti neden türkçe yapmamızı engelliyorlar?
işte bunun için.
zira insanlar kuran'I türkçe okuyup anlasa, yorumlasa, ibadetlerini kendi ana dillerinde yapsa, ali erbaş gibi şirkçi şarlatanların gerçek yüzleri ortaya çıkacak...
ali erbaş'ın bu saatten sonra 1 dakika bile o makamda durması, sadece türk vatandaşlarına değil, bütün islam dünyasına hakarettir.