bir türkiye gerçeğidir. malûm türkiye'de "bizden olan yapmış" gibi bir yerelci, komünal algılayış var. bunun kırılması ne kadar mümkündür bilmiyorum.
meselâ bir yerde bir taksiciyle tartışır birisi. adam haklıdır, ama hemen durağındakiler toplanır döver adamı. polis gelip de taksiciyi pis bir sırıtışla "o'lum bu kaçıncı" diyerek sıvazlayana kadar dayak yemiştir adam.
şimdi diğer taksicilerin zihniyeti nedir? "o bizden elleme."
hakkaniyet derdi olan insan için işlemez bu. zira onların derdi kişisel çıkarlar değildir, en azından bunu minimize etmeye gayret ederler.
ermenilere reva görülen şeyin bu kadar savunulabilmesinde resmî ideolojinin yetiştirdiği hastalıklı ve güvensiz bir toplumdan ziyade bu toplumdaki bu tuhaf hemşehricilik hissiyatının rolü büyük.
insanı "yahu dur, sen burada hatalısın dostum" demekten bile aciz bırakan bir tavır ve maalesef bu bakıştan sağlıklı bir insanın ve fikrin yeşermesi mümkün değil. bu kadar sorunla yüzleşmemizin, kendi iradesini ortaya koyan yunan toplumu gibi toplumların yanına bile yaklaşamayacak olmamızın nedeni de bu zaten.
