evrim teorisi

entry3497 galeri video28 ses2
    562.
  1. iddia:"dünyanın en ihtişamlı yapılarından biri olan ayasofya'nın mesela*, yıllar ama bin yıllar milyon yıllar falan içinde rüzgar esip, yağmur yağıp, şimşek çakıp, fırtına esip, hadi bi de kasırga olsun kayaların taşın toprağın bir araya gelmesiyle oluştuğunu sanmaktan biraz daha fantastik olan sözde bilimsel teorimsi"

    yanıt: "ayasofya" canlı değildir. canlılar ise metabolizmaya sahip olup ürer, tepki verir elenir ve nesiller boyunca değişime uğrarlar.

    iddia:"sırf daha açıklanası bir teori ortaya atılmadı diye başı ve sonu belli olmayan bir hikaye anlatmak ne kadar bilimseldir?"

    yanıt:daha açıklanası bir şey yoktur, canlılar ya sabittir, ya sürekli ve yavaşça tedrici biçimde değişir, ya da tedrici değişimleri sıcramalı kısa denge dönemleri izler. bunun bilimle ilgisi yok, mantık ve düşünce şekli bu üçünden biri olmalıdır, gerisi hikaye.

    iddia:"bir de sırf bu teoriyi savunacağım diye inançlı insanları ''gözü kapalı inananlar'' diye tarif edenler var ki onlara söyleyecek söz bulamıyorum. yine sırf bazı canlıların yapılarında benzerlik var diye bu canlıların aynı atadan geldiğini savunmak bir dogmalar bütünü olduğunu baştan kabul ettiğimiz din inancından bile daha dogmatik bir yaklaşımdır."

    yanıt: inanç -dogma- demek zaten gözü kapatmak akla mühür vurmak kafayı kuma gömmek demektir. sizin şu meşhur deyiminizle yanıt vereyim "bu benzerlikler tesadüf mü?" huha..

    iddia:"-evrim varsa, neden hala evrim geçirmekte olan canlı yok? mesela insan neden kanatlanmamış. evrimin temelinde canlıların zayıflıklarını giderme ihtiyacı varsa dünya üzerinde uçmaya insan kadar ihtiyaç duyan bir varlık daha var mıdır?"

    yanıt: evrim kuramının ne olduğunu öğrenmeden onu tartışmak yapılabilecek en büyük akılsızlıktır. önce bir evrim kuramı ne der, bu sürecin nasıl işlediğini açıklar bunları öğrenmelisiniz. siz evrimi hafta'da bir gerçekleşen sıradan bir olay mı sanıyorsunuz? bunun için milyon yıllık jeolojik dönemlerin geçmesi gerektiği, üstelik bu sürecin hız ve gelişiminin bu jeolojik dönemlerde değişkenlik gösterdiğini bilmeden nasıl böylesi soru sorabilirsiniz? insan uçmamıştır, ama bir başka memeli olan yarasa uçmuştur, aynı şekilde bambaşka bir memeli olan balina'da yüzmektedir. bunu belirleyen şey ne kör rastlantı ne de ihtiyaçtır, tek belirleyen etmen çevre değişiklikleri.

    iddia:-zeka hemen her canlıda farklı şekil ve belli oranlarda var tamam da şuur neden yok? Neden hayvanlar konuşamıyor, neden tasarlayamıyor. aynı atadan geliyorsak bunların mümkün olması gerekmez mi?"

    yanıt: hayvandaki kinestezik duyum şartlı refleksleri olusturur, şartlı refleksler (bkz: pavlov'un köpekleri) beyin kabugunda zamanla karmaşıklaşarak insana geçildiğinde kavramsal zeka ile ruhsal iç dünya'yı meydana getirir. "heceli" konuşma ise sadece insan beyninin sahip olduğu kavramsal zekanın dil organına yansımasıdır. yani şuur denilen şey insan beyninin evrim sürecinde frontal lob ve beyin kabuğunun gelişmesi sonucu ortaya çıkmıştır. diğer primatlarda da zayıf olarak mevcuttur ama en gelişmiş olarak insan beyninde ortaya çıkmıştır. insanın dış dünya'yı iç dünyasına taklit ederek kopyalaması -çoğu zaman hata yaparak- ve yaratıcı çözümler bulması, iç dünyasındaki kavramları diliyle heceleyerek ifade edebilmesi işte bu beyin kabugunun evrim sürecinde gelişimine bağlıdır.

    iddia:"hala anlamıyorsunuz değil mi, evrim teorisi "allah yoktur" diye fevri bir iddiayı "kanıtlamaya" çalışmaz."

    yanıt: ama bilinçsizce bunu kanıtlar.
    3 ...