Türkiye’nin uzaklaştıkça daha çok fakirleştiği, fakirleştikçe daha gayrimedenileştiği yönetim biçimi.
Avrupa birliği’ne kızar dururuz da ab hedefi rafa kaldırıldığından beri demokrasinin d’si kalmadı.
Devletle illiyeti olan, üst mevkilerden tanıdığı olan sokaktaki insandan ayrıldı. Kast sisteminin başka türlüsüne döndük.
Adamların aslında bayağı hayrı varmış bize, illa birliğe almaları bile şart değilmiş. Biz uzaklaşıp burnumuzun dikine gidince iyi olur zannettik ama sonunda ne avrupa kaldı, ne para.
Çünkü ekonominin sahiden iyi olduğu 10 sene herkesi şımarttı. O kadar modern dünya gerçeğinden uzaklaştık ki 200 yıl öncesini toz pembe hayal haline getirmeyi başardık.
Daha gerideki bir zamanın şartlarıyla bugünde yaşamayı başka bir ülkede önersen hiçbir karşılığı olmaz. Belki bir kısım gariban doğu avrupa ülkeleri, demir perdede falan hristiyanlıkla biraz yedirebilirsin ama o bile çok umursanmaz.
Demokrasi amaç değil araçtır lafı, şimdi yüzümüze soğuk bir rüzgar gibi çarpıyor.
Demokrasi amaçtır, amaç! Diyerek altını çizen birileri gelirse bir şeyler düzelir. Yoksa elimizdekileri de kaybedeceğiz.