Araçlara bakılırsa 1935-1955 arası yıllara ait çoğunluğu otomobillerden oluşan bir koleksiyon olduğunu düşünürken teknolojilerinin klonlanması için devlet tarafından toplanan, satın alınan icatların hurda metal fiyatına hurdaya verildiği bir mezattayım.., geri dönüşüme gönderildiği bir sırada kantarın başında ağırlığı ve alınacak ücreti kayda geçiren bir memur var. Tartı sırasında belirlenen fiyattan fazlasını vermek isteyen olursa araç ya da alet ona satılıyor. Memur, hurdaya giden araçları içi acıyarak "yok mu alan" diyor. fiyat az bile olsa isteyene satıyor.. imha edilmekten kurtarıyor.. Mezattan iki ürün aldım biri eski bir motosiklet.. diğeri kolumdan tutup depo tarafına götüren memurun gösterdiği prinç, bakır ve ahşap malzemeden oluşan bir düzenek.. çevrilebilen bir kol var.. Kolu çevirince düzeneğin ortasında yarı açık bir silindire gaz geliyor.. çevirmeye devam edilince yanma odası alev alıyor.. bu düzeneğe bir ek düzenek yapılmış mercek ve camdan oluşuyor.. memur alevin görünmesi için olduğunu söyledi ama ilk düzeneği ışık kaynağı olarak kullanmak için yapılmış olduğunu düşündüm. bu almak istediğimi söylerken uyandım. Uyanınca düzeneği resmettim. kol gücü ile elektrik üretip doğrudan elektroliz yapan ve gazı yakan bir icat bu...
Rüyadaki motosikleti araştırdım; cafe racer. motor olması gereken yer boştu, uzun depo hizası ve alt hizada küçük sıralı 30 cc motorlara benzeyen bir şeyler vardı.