bugün kılıçdaroğlunun tekrar chp genel başkanlığına seçilmesinden sonra "herhalde son 18 sene yaşananların sorumlularından biri olduğundan tepede tutuyorlar ki günü gelince hesap versin" diye düşündüm. çünkü başka aday da yoktu. yani genel başkanlığa kelepçelediler kılıçdaroğlunu. aynı şekilde erdoğan başkanlık sistemi öncesi sadece cumhurbaşkanıydı, sonra partili cumhurbaşkanlığını tercih etti. daha doğrusu aklına girdiler belki de tüm yanlışlarını yüzüne karşı söylediler. o da bu duruma eyvallah demek zorunda kaldı. yani kendini akp liderliğine kelepçeledi "günü gelince akpnin geçmişteki vukuatlarından sorumlu olarak hesap vermesi için -ama ben cumhurbaşkanıyım parti beni bağlamaz- diyemesin" diye. diğer koalisyon ortağı bahçeli olduğu için o da "partinin başından alınmadı hala hesap gününe tutuluyor, hesap gününden önce bir ayağı çukurda olduğu için yırtarsa anca öyle yırtar" , "demirtaşın hesabı zaten bitmez, çok kafa şişiriyor diye aldılar onu. yani onun terörist gerillları dağda, kendisi içerde. yalnızca gerillanın ve silahlarının sesi gelsin ki avlayabilelim diye düşünüp seloyu aldılar içeri. yani selo sürekli ses çıkarıyordu dikkat dağıtmak için." "meral akşener, 90lardaki içişleri bakanlığı döneminde doğru olan şeyleri de var yanlış olan şeyleri de. o dönemlere ilişkin "devlet sırrı niteliğinde bildiği bir çok şey olduğu gibi günümüzde de bir çok sır niteliğinde şeyi bildiğini "düşünüyorum. kanalları vardır yani. bu çizgide hareket ediyor olabilir. ya da tam tersine kime çalıştığı belli olmayan bir ajan olabilir. bunun seçimini yapmak güç. ama enteresan bir kadın olduğu kesin. yani ülkemiz adına kendisinin iyi yanı meydana çıkarda kurtulursa bir o kurtulur bu hesap gününden. yani bir usuldür birinin hesap verecek hale gelmesini istiyorsan en tepeye çıkarır ya da çıkmasına müsade eder ve onu orada tutarsın.
