nerden bulacaksınız ? kendi mezun olduğun meslek ile ilgili iş ilanlarına giriyorsun "en az 3 yıl deneyimli" yazıyor, stajyer yazan ilanlara bakıyorsun "sigortası okul tarafından yatırılan" diye ibare var yani normal sigortadan kaçmak için dönemsel işçi arıyorlar. he işte şimdi buldum sanıyorsun "işkur'da kaydı olanlar tercih sebebidir" diyor, eğitim vs modeli içinde düşük ücrete çalıştırıp süre bitince, işleri bitince paketlemek için. başka ilanlara giriyorsun "ileri derecede ingilizce" diyor, sanki cumhurbaşkanı ingilizce biliyormuş gibi... cumhurbaşkanı olmak için de ingilizce şart olmalı yani bize şart oluyorsa. öyle yok ben tercüman tutarım dokunulmazlığım var ile çözülmez bu iş. bakanlar,milletvekilleri hepsi bilmek zorunda eğer ki biz kendi ülkemizde iş yaparken bize şart koşuluyorsa.
turizmde bile rehber olmayan birinin kendi ülkesinde yapacağı mesleğiyle ilgili ingilizceye ihtiyacı yoktur. mesleki ingilizce zaten veriliyor verilmesine de niye bize şart ? buraya gelecek turistlerin türkçe öğrenmeleri gerekiyor en azından ingilizcede pre-intermediate denilen seviye ya da bir aşağısı kadar. ingilizce evrensel dildir zırvasını dinlemem kusura bakmayın. ortalıkta herkes kapitalizmden şikayetçi. ama kapitalizmin dilinden şikayetçi değil... kapitalizmin kaçınılmaz olması başka bir konu, kendi ülkemde yapacağım işlerde ingilizcenin şart konulması hem başka konu hem aynı konu. ama bunun da bir kaç sebebi var tabi. amerikan taraftarı siyasetçiler özelleştirmelerle şirketleri sattıkları için oluşan furyada ingilizce dili şart koşuluyor. siz ülkenin dilini,ekonomisini,şirketleri satacaksınız ve cebiniz şenlenecek diye biz işsiz kalıyoruz. nato ülkesi olmak da farklı bir şeydir bu konuyla %100 entegre edilemez. sonra da siz vatansever, biz bu konuları konuşunca hain oluyoruz. korkuyorsunuz tabi siyasetçileriniz sizin musluğu kapatırsa diye. yoksa siz de düpedüz ortada kalacağınızı biliyorsunuz.
bir öğrenci okulu bitirir bitirmez nasıl "3 yıl deneyimli" olacak ? bu demek oluyor ki adamını bul. bir tarafa yaslan. menfaatçi ol. siyasi rantları kovala. bunları yaparsan vatansever, bunları yapmazsan hain olursunuz diyorlar iş ilanlarında. ya da tüm hayatını bireysellik üzerine kur, çocukluktan itibaren bütün konsantrasyon ilaçlarına aban,sosyalliğini bitir, çevreni bitir, harıl harıl en tepeleri zorla sonra da beyin göçüyle ülkeyi terket. zorladıkları şey bu zaten. ya pes et ! ya da terket ! meydan cambazlara kalsın ! çünkü devir ekonomik savaşlar devri. o yüzden bu meclisten bi halt olmaz. her siyasetçi kendi siyasetiyle harmanladıkları ticaret zincirlerini kurmuşlar, oynatacakları piyonlar daha doğrusu köleler arıyorlar. bu devirde kendi işini kurmak,kendini girişiminde bulunmak ya da e-ticaret vs yapmak, yapılabilir bir vaziyet varsa en iyisi. aksi halde sokakta limon,simit satmak bile daha mesut kılar insanı bu ekonomik düzende. bu işlerin de kaçağını savunacak değilim, belediyeden gerekli izinleri vesairleri halledip girişilebilir sokak işlerine. bir de sokakta satmak için özgüven lazım. ayrıca bugün küçümsenen kağıt,plastik vs işlerinde bile hiç ummadığınız paralar var. kağıt tonaj olarak yeterli olmasa da plastik değerli. bu işler için özgüven olduktan sonra, kimseye köle olmak zorunda kalmazsınız. sokakta iş yapanlar kadar hür insanlar yoktur. o özgüveni bulur da bu işleri yapabilirsek tabi. bu sebeple ben sokaktaki kağıtçılara üzülmem,acımam,acıyarak bakmam. acınarak bakılacak konumda olan biziz, biz !