istanbul sözleşmesi

entry110 galeri
    19.
  1. Kadın şiddetine ve cinayetlerine üzülen bir insanım. Ama bizim ülkemizde hiç bir şey doğru işlemiyor. Devlet seyirci oluyor sadece. Pandemi de de böyle bakan tivit atıyor dolu araçlara binmeyin bekleyin diye. Dolmuş dolmadan kalkmıyor binmeyince değnekçi abi yer var diye trip atıyor. Markette sosyal mesafeye uyulmuyor zabıtaya bildiriyorsun bakmıyor. Polisi iki kez aradım sosyal mesafeye parkta uyulmuyor maske takmıyorlar piknik yapıyorlar diye ekip yönlendiriyoruz diyorlar hikaye yine aynı yerde aynı kişiler hergün piknikçiler var.

    Emekli hakime anlatıyor iftira suç değilmiş yasanın bu açığı varmış. Mesela bir kadın size iftira attı beni taciz etti diye. Dava açıldı ve kadının size iftira attığı anlaşıldı kadın hiç bir ceza almıyor. Ama sizin psikolojik şiddete maruz kalmanız kimsenin umrunda değil çünkü siz erkeksiniz.

    Mesela kızın biri gitmiş kuzeni ile ilişki yaşamış babasına mahalleden masum bir çocuğun adını vermiş. Baba suçsuz çocuğu öldürmüş. Kameralara namısımı temizledim looo diye bağırıyor. Yorumlarda ölen masum gence edilen hakaretlerin haddi hesabı yok. Bazıları genç masum diyor. Hala yorumlara neler yazanlar var.

    Tabi bu olaylar olurken eşitlikten bahsedenler, feministler sus pus niye erkeklerin hepsi onların gözünde aşağılık bir mahlukat.
    Her erkek mi şiddetçi dayakçı kötü mü ? Geçmişteki üzücü olayların faturası niye bizlere kesiliyor bizden intikam alınmaya çalışılıyor. Eşitlik ve adalet istiyoruz. Cinsiyetçi değil yok erkek hakları yok kadın hakları. insan olalım ve haklarımızı beraber savunalım.
    7 ...