bir metres için duyar kasmak

entry12 galeri
    10.
  1. gün geçmiyor ki aklı bir kedi kumundaki bok kadar olmadığı halde final sahnesindeki rolü kapıp "kral çıplak" şovu yapmak için koştura koştura gelen bir geri zekalıya denk gelmeyelim.

    Bak aslanım, bak beyinsizim, bak embesilim, buradaki mesele yaşanan bir trajedinin sebebini aramak değil. hele o sebep, toplum ahlakına mugayir bir gönül ilişkisinin sonunda yaşanan anlaşmazlıktan çıkmışsa "kesilen ceza" durumuna gelir ki yoldan geçen birini sebepsiz öldürmekten daha hafif değil.

    yaşadığımız coğrafya, hastalıklı cahiliye hassasiyeti, linç kültürü, inancın gereği... adını ne koyarsan koy; kadının hatasının bedelini babası/kardeşi/kocası/yasak ilişkisi tarafından ölümle ödeten ve "namus temizlendi" olarak alkışlanan bir hastalık ile savaşılıyor. bunda başarılı olunamazsa sonsuza dek o sik kadar aklının alamayacağı bir karanlık içinde kalacaksın ve pardon dediğinde tek duyacağın şey "hassiktir" olacak. evlilik dışı ilişkinin riski evli olan taraf için aile kurumunun yıkılması, evli olmayan taraf için maddi manevi zarar tazmininden ibarettir. işin vicdani boyutu da onu taşıyacak olanların gücü kadardır. bu işe burnunu sokmak, medeni kanunların dışında kimsenin haddine değildir. "öldürüldü ama o da metresmiş" kafası, bir trajediye sebep aramaktan başka bir şey değil.

    bu kadar yazılan, "duyar kasmanın amacını biri bana anlatsın" merakın içindi. "e ben de dedim ama, öldürmek çok yanlış dedim ki" diye sakın caz yapma, sadece akıl-vicdan hazinenin asgari ücret kadar olmadığının altını çizmiş olursun.

    (tabirinle) metres için duyar kasmak, (rezilliğinle) orospu için duyar kasmak, rahibe için duyar kasmak, namus timsali teyzeler için duyar kasmak... bunların hepsi gereklidir. ta ki aşağılık şerefsizler kadınlara kalkan ellerini indirene kadar, ta ki geri zekalı kardeşlerimiz "e o da metres ama" demeyene kadar.

    4 yaşında bir kızım var. bir gün başına bir şey geldiğinde "e o da kaşınmasaymış, e o da mini etek giymeseymiş, e o da metres olmasaymış" desin ya biri? ince hesaplarla, sessiz sedasız, planlı bir şekilde o gün bunu diyenin götünden çekilen kandan kokteyl yapıp kendisine nasıl içiriyorum, nasıl yaparken gözümü bile kırpmıyorum, bir bilsen... belki de vahşeti dibine kadar yaşamadan başka türlü adam olamayacaksınız.

    klavyesinin arkasındaki yiğidolardan bahsetmiyoruz elbet, onlar her zaman bilgisayarının gölgesinde konuşacaklar, severek takip ediyoruz.

    özet: bir boka laf anlatmaktan daha önemlidir. yapınız.
    7 ...